Tao Te Ching / دائو ده جینگ — w językach tureckim i perskim

Turecko-perska dwujęzyczna książka

Laozi

Tao Te Ching

لائوتسه

دائو ده جینگ

1. Tao’nun Anlamı

1

En güzel öğreti bile Tao’nun kendisi değildir.
En güzel isim bile onu tanımlamakta yetersizdir.
Tao kelimeler olmadan deneyimlenebilir
ve bir isim olmadan bilinebilir.
Kişinin hayatını Tao’ya göre idaresi,
kişinin hayatını pişmanlıklar olmadan yönetmesidir;
kişinin içindeki bu potansiyeli anlamak
herkesin yararınadır.
Kişinin hayatını bu şekilde yaşaması için
kelimeler ve isimler gerekmez; ama
tarif etmek için kelimeler ve isimler kullanılır ki
hakkında konuşmakta olduğumuz yolu,
bireyin yaşamayı seçmek isteyebileceği
diğer yollarla karıştırmadan
daha iyi açıklayabilelim.
Tao’nun görünümleri
bilgi, entelektüel düşünce ve kelimeler sayesinde
bilinir; ama
bu tür entelektüel bir amaç olmadan
Tao’nun kendisini tecrübe edebilmeliyiz.
Bilgi ve tecrübe gerçektir;
ama gerçek, karmaşıklık yaratıyor gibi görünen
birçok biçime sahiptir.
Uygun yöntemleri kullanarak
kendimizi
bu karmaşıklık bariyerlerinin ötesine uzatır
ve Tao’yu böyle tecrübe ederiz.

تائويي كه بتوان آن را بر زبان آورد
تائوي جاودان نخواهد بود.
نامي كه بتوان آن را ذكر كرد
نامي ماندگار نخواهد بود.
آن چه نمي توان برايش نامي نهاد حقيقت جاويد است.
رها از آرزوها مي توان اسرار را درك كرد.
در بند آرزو تنها مي توان جلوه ها را ديد.
اسرار نهان و جلوه ها عيان
هر دو از يك منبع اند.
اين منبع را تاريكي ناميده اند.
تاريكي در تاريكي؛
دروازه ي ورود به دنياي شناخت.

2. Karşılaştırmaların Gitmesine İzin Vermek

2

Tao’nun kendisini bilemeyiz
ve özelliklerini doğrudan göremeyiz;
fakat bu bildirdiklerini
yalnızca farklılaştırma sayesinde görebiliriz.
Bu yüzden, güzel görünen şey,
güzelliği olmayan şey ile
karşılaştırıldığında güzeldir.
Becerikli kabul edilen bir hareket,
beceriksiz görünen bir diğeri ile
karşılaştırmalı olarak böyle kabul edilir.
Bir insanın sahip olduğunu bildiği şey
sahip olmadığı şey sayesinde bilinir
ve onun zor kabul ettiği şey,
kolayca yapabildikleri yüzünden ona öyle görünür.
Bir şey karşılaştırmalı olarak
kısa olanla karşılaştırıldığında uzun görünür.
Bir şey yüksektir; çünkü başka bir şey alçaktır.
Sessizlik sadece ses kesildiğinde bilinir
ve yol gösteren
sadece takip edenler tarafından öyle görünür.
Karşılaştırmalı olarak,
Tao ile uyum içinde olan bilge kişinin
karşılaştırmalara ihtiyacı yoktur
ve yaptığı zaman bilir ki
karşılaştırmalar yargılamalardır
ve en az yapana göre
ve duruma göre
olduğu kadar yapılmış olan
yargıya da görelidirler.
Tecrübeleri vasıtasıyla
bilge kişi, her şeyin değiştiğinden haberdar olur
ve önderlik ediyor gibi görünen kişi,
başka bir durumda izleyici olabilir.
Bu nedenle o hiçbir şey yapmaz, yol göstermez
ya da izlemez.
İstemsiz olarak yaptığı
hiçbir şey büyük ya da küçük,
zor ya da kolayca yapılmış değildir.
Görevi bittiğinde kolayca bırakır;
bir takdir beklemediği için kötülenemez de.
Böylece öğretisi sonsuza dek sürer
ve kendisi en çok itibar edilenler içinde tutulur.
. Övgü Beklemeden
Aynı zamanda bilge de olan yetenekli kişi
alçakgönüllülüğünü koruyarak
rekabeti azaltır.
Çok şeye sahip olan;
ama sahip oldukları ile övünmeyen insan
(günaha) teşviki ve hırsızlığı azaltır.

وقتي مردم برخي چيزها را زيبا مي دانند
چيزهاي ديگر زشت مي شوند.
وقتي مردم بعضي چيزها را خوب مي دانند
چيزهاي ديگر بد مي شوند.
بودن و نبودن يك ديگر را مي آفرينند.
سخت و ساده يك ديگر را پشتيبانند
بلند و كوتاه يك ديگر را تعريف مي كنند.
پستي و بلندي به يك ديگر وابسته اند.
قبل و بعد به دنبال هم مي آيند.
بنابراين فرزانه
بدون انجام دادن كاري عمل مي كند
و بدون به زبان آوردن كلمه اي آموزش مي دهد.
اتفاقات رخ مي دهند و او به آن ها اجازه ي روي دادن مي دهد؛
موارد مختلف ناپديد مي شوند و او به آن ها اجازه ي از بين رفتن مي دهد.
او دارد، بدون آن كه مالك چيزي باشد،
عمل مي كند، بدون آن كه انتظاري داشته باشد.
وقتي كارش به اتمام مي رسد، آن را فراموش مي كند.
به همين دليل براي هميشه جاويد باقي مي ماند.

4. Tao Dipsiz Kuyusu

3

Tao’nun doğasında
biteviye kullanılsa da
kendini sürekli yenilemek var.
Ne taşmak ne de tam boşalmak...
İçindekilerin bir kadehten
dökülmesi gibi toprağa...
Bu yüzdendir ki
Tao enerjisi harcamakla suçlanamaz.
Henüz benliğini tam dolduramamış olanları
kaynağı sonsuz ana sütüyle besler.
Enerjinin bir parçası olabilmeleri için
hep yanı başlarında bekler.
Gereğinden fazla zorlarsan,
en müthiş bıçak bile körleşecek.
En iyi şekilde su verilmiş çelikten kılıçlar da
kayalar karşısında parçalanıp gidecek.
Kesmeye kalkarsan yüreğin iplerini,
yürek bile yalancı kesilecek.
Çaresizlik ona aslında hiçbir işe yaramayan,
akortsuz yalanlar söyletecek.
İşinin ehli kılıç ustalarının
tecrübeyle biledikleri
keskin kılıçlar gibi,
bilgelik de akılla birleşip
sağduyulu zekayı ışıldatacak.
Sabır en dolaşık ipleri bile düğümlerden kurtaracak,
çözümsüz görünen bütün sorunlar da
bir bir çözülecek.
Hepimiz birlik ve beraberlik içinde yaşayabiliriz,
aklıselim önderlerle beraber.
Hangimiz varlığımızın
bizden daha parlak bir kardeşin gölgesinde
farkına varmak isteriz ki...
Sadece kazanca yönelik değil,
anlamak ve anlatmak için çalışanlar
farkındalığa varacak.
Tao bir sır olmaktan çıkacak.

اگر مردانِ بزرگ را بيش از اندازه ارزشمند شماريد،
مردم عادي كوچك شمرده مي شوند.
اگر دارايي خود را بيش از اندازه عزيز داريد،
دزدي ميان مردم رواج پيدا مي كند.
فرزانه با خالي كردن ذهن مردم
آن ها رهبري مي كند
و با تضعيف جاه طلبي ها
و تحكيم اراده شان
درون آها را غني مي سازد.
او به آن ها كمك مي كند
تا از دانسته ها و آرزوهاي خود خالي شوند
و در كساني كه تصور مي كنند مي دانند سردرگمي به وجود مي آورد.
بي عملي را بيازماييد،
و هر چيز در جاي خود قرار خواهد گرفت.

5. Niyetsiz Akış (iyi-kötü)

4

Tabiat kasıtlı hareket etmez,
bu yüzden de cömert olması beklenemeyeceği gibi,
hiçbir varlığa karşı bir kötü niyetinden de söz
edilemez.
Bu bağlamda Tao da aynen tabiat gibidir;
desek de
aslında
tabiat Tao’nun takipçisidir.
Bilge kişinin insanca edimlerinde bile
kasıt aranmaz bu nedenle.
Böylesine bir bilinçle hareket etmesinde
ahlakçılık gözetmeyen kaygısız bir yanı vardır.
Bilge; sükunetini korur.
Sözler ya da düşüncelerden etkilenmez onun huzuru,
hele ki yapmacıklı davranışlar, uzağından bile
geçemez...
Aynen dostlarına davrandığı gibi,
içinden geldiği gibidir tüm davranışları da.
Tutkudan arınmanın yoludur bu bilge için,
enerjiyi de biriktirmenin.

تائو به چاه مي ماند؛
مي توان از آن استفاده كرد ولي هرگز تمام نمي شود.
همانند خلأ بي پايان است؛
پر از امكانات بي شمار.
نهان است و هميشه حاضر.
نمي دانم چه كسي آن را به وجود آورده؛
از خدا هم قديمي تر است.

6. Tamamlanmak

5

Zihin de en az
korunaklı ve doğurgan bir vadi kadar
sakin ve derin.
Enerji ve sükunetin
her ikisi de şekilsiz geçtikleri gibi
duyusuz ya da akıl olmadan da bulunabilir ya
oysa her ikisi de
çevresiz gelir doğadan...
Akıl meditatif durumda
varoluşta farklılaşmaktan vazgeçmeye başlar.
olsa da olmasa da...
Olabileceğinden ya da dönüşemeyeceğinden
vazgeçer.
Ne kadar da hoş bu;
çünkü
farklı olmaktansa
bir olmak çok daha keyifli.

تائو از كسي جانب داري نمي كند؛
خوب و بد هر دو از آن به وجود آمده اند.
فرزانه از كسي جانب داري نمي كند:
او به پرهيزكاران و گناهكاران هر دو خوش آمد مي گويد.
تائو به ني مي ماند؛
خالي است ولي قابليت هايش بي عدداند.
هرچه بيشتر آن را بكار بريد، بيشتر قابليت هايش را مي شناسيد؛
هرچه بيشتر درباره اش صحبت كنيد، كمتر مي شناسيدش.
در مركز باقي بمانيد.

7. Işığı Saklamak

6

Tao yolunda yaşarken,
kendinin farkında olmak gerekli değildir.
Bu yaşam biçiminde öz vardır
ve aynı zamanda yoktur.
Ne bir varlık
ne de bir yokluk olarak
algılanır.
Bilge kişi benliğini bulmak için çabalamaz,
kendini algı ve düşünceye gösteren,
bulunabilecek her şeyi (zaten) bildiği için
benliğin kendisi ile yan yana olanı, hiçliktir.
Aklın parlak ışığını saklayarak bilge kişi
kendi benliği ile beraber olmaya devam eder,
onun farkında olmayı kesip ardında bırakarak.
Bağlantısız, kendi dış dünyası ile birleşmiştir.
Benliksiz olarak tamamlanmıştır.
Bu şekilde benliği güvencededir.

تائو را مادرِ بزرگ مي نامند؛
خالي ولي تمام ناشدني.
كلماتي بي شمار از آن متولد مي شود.
هميشه درون شما حاضر است؛
هرگونه كه بخواهيد مي توانيد به كارش گيريد.

8. Suyun Yolu

7

Büyük iyiliğin su gibi olduğu söylenir.
Bilinçli bir çaba sarf etmeden yaşamı destekler.
Beslenme sağlayarak doğal olarak akar.
Arzulu insanın reddettiği
yerlerde bile bulunur.
Bu şekliyle
Tao’nun kendisi gibidir.
Su gibi bilge kişi de alçak gönüllü bir yerde yaşar.
Meditasyon içinde, arzusuz;
düşüncelilikte derin,
ilişkilerinde sevecendir.
Tao insanına konuşmasında içtenlik rehberlik eder.
Bir lider olarak adildir.
Yönetimde amacı yeterliliktir
ve süratin doğru olmasını temin eder.
Kendi çıkarına davranmadığı
ve de gereksiz çatışmaya yol açmadığı için,
doğru olarak değerlendirilir,
yoldaşlarına karşı davranışlarında.

تائو بي نهايت و جاويد است.
چرا بي نهايت است؟
هرگز به دنيا نيامده است؛
بنابراين هرگز نمي ميرد.
چرا جاويد است؟
آرزويي براي خود ندارد؛
بنابراين در دسترس همه ي موجودات است.
فرزانه هميشه در آخر مي ايستد؛
به همين دليل از همه جلو تر است.
به هيچ چيز وابستگي ندارد؛
به همين دليل با همه چيز يگانه است.
چون خودش را رها كرده،
به تمامي راضي و خوشنود است.

9. Aşırılıklar Olmadan

8

Kolaydır fincanı tutmak,
taşacak kadar doldurulmadığında.
Bıçak daha verimlidir,
dayanabileceğinden çok tavlanmazsa.
Altın ve yeşimi korumak daha kolaydır,
itidalle sahip olunursa.
Unvan peşinde koşan kişi,
kendi düşüşünü davet eder.
Bilge kişi sessizce çalışır
ne övgü ne de şöhret arayarak.
Yaptığını doğal bir kolaylıkla bitirir
ve sonra dinlenir.
Tao’nun doğası ve yolu budur.

خوب همانند آب است،
بدون تلاش همه چيز را سيراب مي كند
و جمع شدن در پستي را هرگز حقارت نمي شمارد؛
بنابراين همانند تائو است.
نزديك به زمين زندگي كنيد.
هميشه ساده بيانديشيد.
در مشاجرات، عادل و بخشنده باشيد.
در حكومت، سعي در فرمانروايي و تسلط نداشته باشيد.
در كار، آن چيزي را انجام دهيد كه از آن لذت مي بريد.
در زندگي خانوادگي، هميشه در دسترس و حاضر باشيد.
وقتي از اين كه خودتان هستيد خوشنوديد
و از رقابت و مقايسه دست كشيده ايد،
همگان به شما احترام مي گذارند.

10. Kara Aynayı Temizlemek

9

Birliği sağlamak erdemlidir.
Düşüncenin iç dünyası birdir,
eylemler ve şeylerden oluşan
dış dünya ile.
Bilge kişi
uyuyan bir bebek gibi nefes alarak
bunların ayrılığından kaçınır
ve bu sayede uyumu sağlar.
O, zihninin karanlık aynasını temizler,
öyle ki (artık) maksat olmadan yansıtır.
O, kendini plansızca idare eder
insanları severek ve onlara karışmayarak.
O, sahip olmadan geliştirir,
bu şekilde verim sağlar,
değişen gereksinimler karşısında
açık fikirli olur
ve arzu duymadan yaratır.
Geriden yöneterek,
yapılması gerekene icabet ederek,
mistik duruma
ulaşmış olduğu söylenir.

كاسه خود را بيش از اندازه پر كنيد؛
لبريز مي شود.
چاقوي خود را بيش از حد تيز كنيد،
كند مي شود.
به دنبال پول و راحتي باشيد؛
دلتان هرگز آرام نمي گيرد.
به دنبال تاييد ديگران باشيد؛
برده آن ها خواهيد بود.
كار خود ر انجام دهيد، سپس رها كنيد.
اين تنها راه آرامش يافتن است.

11. Var Olmamanın Yararlılığı

10

Otuz kiriş bir tekeri oluşturabilir; ama
göbeğindeki boşluktur
tekere işlevsellik veren.
Çömlekçinin attığı kil değildir,
kaba kullanışlılığını veren;
ama şeklin içindeki boşluktur
kabın yapıldığı.
Kapı olmadan bir odaya girilemez
ve pencereler olmadan karanlıktır.
İşte budur var olmamanın yararlılığı.

آيا مي توانيد ذهنتان را از پرسه زدن باز داريد
و آن را به يگانگي ابتدايي - با هستي - باز گردانيد؟
آيا مي توانيد بدنتان را همانند نوزادان دوباره نرم و انعطاف پذير كنيد؟
آيا مي توانيد ديد دروني تان را پاك كنيد
تا چيزي جز نور نبينيد؟
آيا مي توانيد ديگران را دوست بداريد
و آن ها را بدون تحميل خواسته هاي خود راهنمايي كنيد؟
آيا مي توانيد در برخورد با مسائل مهم و حياتي زندگي هيچ دخالتي نكنيد
و اجازه دهيد آن چه بايد، رخ بدهد؟
آيا مي توانيد از ذهن خود دست بكشيد
و بدون دخالت ذهن درك كنيد؟
داشتن بدون احساس مالكيت،
عمل كردن بدون انتظار داشتن
و راهنمايي كردن بدون سعي در حكم راندن
فضايل عالي محسوب مي شوند.

12. Arzuların Bastırılması

11

Görüş ile renkler görülebilir;
ama çok fazla renk bizi kör eder.
Sesin tınılarını yakalıyoruz.
Çok fazla ses bizi sağır edebilir
ve çok fazla lezzet tadımızı öldürür.
Spor için avlanıldığında ve zevk için
kovalandığında,
zihin kolayca karışabilir.
Kendi için hazineler toplayan kişi
daha kolay tedirgin olur.
Bilge kişi ihtiyaçlarını tatmin eder,
algısal ihtirasları yerine.

براي ساختن چرخ محور ها را به هم وصل مي كنيم
ولي اين فضاي تهي ميان چرخ است
كه باعث چرخش آن مي شود.
از گل كوزه اي مي سازيم،
اين خالي درون كوزه است
كه آب را در خود جاي مي دهد.
از چوب خانه اي بنا مي كنيم،
اين فضاي خالي درون خانه است
كه براي زندگي سودمند است.
مشغول هستي ايم
در حالي كه اين نيستي است كه به كار ما مي آيد.

13. Sakin ve Hareketsiz

12

Sıradan insan onur arar, onursuzluk değil.
Başarıya sevinir ve başarısızlıktan tiksinir.
Ölümden korkarken hayatı sever.
Bilge kişi bunları kabul etmez,
böylelikle hayatını basitçe yaşar.
Sıradan insan kendini evrenin
merkezi yapmanın yolunu arar.
Bilge kişinin evreni onun merkezindedir.
Dünyayı sever ve sakin kalır.
Başkalarını endişelendiren şeyler karşısında
tevazu ile davranır, ne hareket eder ne ettirilir,
ve böylece her şeyin korunmasında güvenilebilir.

رنگ ها چشم را كور مي كنند.
صداها گوش را كر مي كنند.
مزه ها چشايي را كند مي كنند.
افكار، ذهن را ضعيف مي كنند.
آرزوها موجب پژمردن دل مي شوند.
فرزانه جهان را مشاهده مي كند
و به ديد دروني خويش اعتماد مي كند.
او اجازه مي دهد اتفاقات آن طور كه بايد رخ دهند.
قلب او همچون آسمان باز و گسترده است.

14. Gizem Deneyimlemek

13

Tao soyuttur ve bu sebepten
bir forma sahip değildir.
Ne yükselirken parlaktır ne de batarken karanlık.
Elle tutulamaz ve ses çıkarmaz.
Formsuz ya da suretsiz, varlıksız,
formsuzluğun formu, tanımların ötesindedir,
tarif edilemez ve anlayışımızın ötesindedir.
Hiçbir isimle çağrılamaz.
Önünde durduğunuzda bir başlangıcı yoktur;
takip edildiğinde bile bir sonu yoktur.
An itibarı ile (gerçekliği) vardır. Şu ana uygulayın,
onu iyi takip edin ve başlangıcına ulaşın.

موفقيت به اندازه ي شكست خطرناك است.
آرزو به اندازه ي ترس تو خالي است.
اين كه موفقيت به اندازه ي شكست خطرناك است يعني چه؟
چه از پله هاي نردبان بالا رويد يا از آن پايين آييد،
موقعيت شما متزلزل است.
هنگامي كه با دو پاي خود روي زمين ايستاده ايد،
مي توانيد هميشه تعادلتان را حفظ كنيد.
اين كه آرزو به اندازه ترس توخالي است يعني چه؟
ترس و آرزو هر دو سايه اند؛
آن ها از افكار ما به وجود مي آيند.
وقتي خود را به صورتِ خود نمي بينيم،
چيزي براي ترسيدن و جود ندارد.
دنيا را به صورت خودتان ببينيد.
به چيزها همانطور كه هستند اعتماد كنيد.
جهان را چون خودتان دوست بداريد
سپس مي توانيد آن طور كه بايد مراقب همه چيز باشيد.

15. İnsanın İçindeki Tao’nun Tezahürü

14

Eskilerin bilgesi bilgili ve akıllıydı;
kaledeki bir adam gibi, büyük dikkat gösterirdi,
tetikte, kavrayışlı ve uyanıktı.
Kendisi için hiçbir şey arzu etmeden
ve değişim adına değişim için
hiçbir arzuya sahip olmadığından,
eylemlerinin anlaşılması güçtü.
Uyanık olduğundan tehlike konusunda
korkuya sahip değildi;
mukabeleye hazır olduğundan korkuya
ihtiyacı yoktu.
Ziyaret eden bir misafir gibi kibar ve
bir bahar zamanı buzu gibi esnekti.
İstekleri olmadığından şiddetli arzu tarafından
dokunulmamıştı.
Kavrayışı ve gizemli bilgisinin ölçülemez derinliği,
başkalarının onun mütereddit olduğunu
düşünmesine sebep olurdu.
Kalbi saftı, kesilmemiş bir yeşim gibi,
çamurlu suyu kendi haline bırakarak temizlerdi.
Sakin ve aktif kalarak
yenilenme gereksinimini azaltırdı.

نگاه كنيد و نمي توانيد آن را بيابيد.
گوش كنيد و نمي توانيد آن را بشنويد.
سعي كنيد و نمي توانيد به آن دست يابيد.
بالا ؛ آن واضح نيست.
پايين ؛ آن تاريك نيست.
يكپارچه، بي نام،
به مأواي هيچ باز مي گردد؛
جايي كه همه شكل ها را در بر مي گيرد،
شكلِ بي شكل،
ظريف، ماوراي درك.
به آن نزديك شويد و آغازي ندارد.
آن را دنبال كنيد و پاياني ندارد.
نمي توانيد آن را بشناسيد
ولي با سادگي در زندگي خود مي توانيد آن شويد.
بدانيد از كجا آمده ايد؛
اين عصاره ي خرد است.

16. Köke Geri Dönmek

15

Sadece oluşun yoluyla
bulunabilir olmayış.
Toplum; doğal akış durumundan
kaos gibi görünen şeye değiştiğinde,
üstün insanın içsel dünyası
düzenli ve barış içinde kalır.
Durağan kalarak benliği bağlantısızdır.
Topluma geri dönüşünde yardımcı olur,
doğanın ve barışın yoluna doğru (gitmesine).
Anlayışın değeri açıkça görülebilir
kaos sona erdiğinde.
Tao ile bir olmak barış içinde olmaktır
ve onunla çatışma halinde olmak
kaosa ve bozulmaya götürür.
Tao’nun tutarlılığı bilindiğinde,
zihin onun değişim durumlarına açıktır.
Tao ile bir olduğundan, bilge kişi art niyet
taşımaz takipçilerine karşı.
Eğer insanların lideri olarak kabul edilirse
yüksek itibar görür.
Tüm hayatı boyunca, oluşta ve olmayışta
Tao onu korur.

فرزانگان كهن كامل و دقيق بودند.
خرد آن ها دست نيافتني بود.
كلمات از بيان آن عاجزند؛
آن چه مي توان بيان كرد تنها ظاهر آن هاست.
آن ها مراقب بودند؛
درست مانند كسي كه از رودخانه اي يخ زده مي گذرد.
هوشيار؛ همانند جنگجويي كه در قلمرو دشمن است.
با ادب همچون يك ميهمان.
جاري همچون يخ در حال آب شدن.
شكل پذير چون تكه اي چوب.
پذيرا همچون دره ها.
زلال همچون آب.
آيا براي انتظار كشيدن شكيباييد
تا زماني كه گلتان ته نشين شود و تنها آب زلال باقي بماند؟
آيا مي توانيد بي حركت باقي بمانيد
تا زماني كه عمل مناسب خود به خود رخ دهد؟
فرزانه در جستجوي رضايت خاطر نيست.
نه در جستجوست، نه انتظار مي كشد.
او حاضر است؛ آماده براي خوش آمد گويي به هرچيز.

17. İstisnai Liderlik

16

Sadece en iyinin var olduğunu,
ondan sonra gelenin görülerek methedildiğini
ve bir sonrakinin hakir görüldüğünü ve ondan
korkulduğunu bilerek
insan, sonsuz olanı kavrayamaz.
Bilge, başkalarının onun kriterlerini
kendilerininmiş gibi kullanmasını beklemez.
Yönlendirilenler, ancak bilge liderin varlığını bilir.
O, gereksiz söz söylemeden hareket eder,
öyle ki insanlar,
“kendiliğinden oldu.” der.

ذهن خود را از همه ي افكار خالي كنيد.
اجازه دهيد دلتان آرامش يابد.
نا آرامي موجودات را مشاهده كنيد
و در بازگشت آن ها دقيق شويد.
هر موجودي در اين جهان
به مأواي مشترك باز مي گردد.
بازگشت به اين مأوا آرامش يافتان است.
اگر اين مأوا را نمي شناسيد،
در اندوه و سردر گمي به اين طرف و آن طرف مي خوريد.
اگر بدانيد از كجا امده ايد،
ظرفيت تحملتان به طور طبيعي بالا مي رود.
بي نياز، سرگرم،
مهربان همچون مادرِ بزرگ
و باشكوه همچون پادشاهان مي شويد.
غرق در حيرتِ تائو
از آن چه زندگي برايتان به ارمغان مي آورد خوشنوديد
و چون مرگ فرا رسد، آماده.

18. Ahlakın Çürümesi

17

Tao’nun yolu unutulduğunda,
iyiliğin ve ahlakın öğretilmesi gerekir.
İnsanlar bilgelik ve iyilik taslamayı öğrenir.
Halk baskı altında olduğunda
sadık rahiplerin sıkça görülmesi gibi;
ebeveynlere hürmet ve sadakat,
ancak çekişme ve sürtüşme sonrası
insanların yaşamında sıkça ortaya çıkar.

هنگامي كه فرزانه حكومت مي كند،
مردم به ندرت متوجه وجودش مي شوند.
پس از فرزانه بهترين حاكم، رهبري است كه دوستش دارند.
پس از او فرمانروايي كه از او مي ترسند
و بدترين، كسي است كه او را خوار مي شمارند.
اگر به مردم اعتماد نكنيد،
آن ها را غير قابل اعتماد مي سازيد.
فرزانه سخن نمي گويد، عمل مي كند.
وقتي كارش به انجام مي رسد،
مردم مي گويند: " چه جالب، ما خود آن را انجام داده ايم! "

19. Doğallığa Geri Dönüş

18

Kişinin sadece kendi hayatını yaşaması,
potansiyelini fark etmesi,
kutsanmayı arzulamaktan
daha iyidir.
Evlada yakışan hürmet ve sevgiyle yaşayan kişinin,
ahlaki eğitime ihtiyacı yoktur.
Kurnazlık ve çıkar terk edildiği zaman,
hırsızlık ve sahtekarlık ortadan kalkacaktır;
fakat ahlak ve nezaket ve hatta hikmet
kendi içlerinde yetersizdir.
Çok daha iyidir basitliğini görmek
ham ipeğin güzelliğinin ve
işlenmemiş taşın.
Kişinin kendisiyle bir olmasından
ve kardeşiyle bir olmasından.
çok daha iyidir;
kişinin Tao ile bir olması,
bensizliğini geliştirmesi,
arzularını bastırması,
isteği kaldırması
merhametli olmaktan!

وقتي تائو فراموش مي شود،
خوبي و زهد پديدار مي شود.
وقتي هوش طبيعي بدن از بين مي رود،
دانش و زيركي پديد مي آيد.
وقتي كشور دچار آشوب مي شود،
ميهن پرستي رونق مي گيرد.

20. Sıradan İnsandan

19

Farklı Olmak
Bilge kişi sıkça kıskanılır;
çünkü diğerleri bilmez
her
ne kadar Tao tarafından
besleniyor olsa da onlar
gibi o da ölümlüdür.
Bilgeliği arayan kişiye
öğüt güzelce verilmiştir:
Akademik yolları
bırakması
ve çabalamaya son
vermesi.
Bundan sonra
öğrenecektir evet ve
hayırın sadece idrak ile
farklılaştığını.
Bilge kişinin
avantajınadır
diğerlerinin
korktuklarından
korkmaması; fakat
diğerlerinin avantajınadır
ziyafetten kam almak
ya da yürüyüşe gitmek,
engellerden kurtulup
baharın yüksek
bahçelerinin arasında.
Bilge kişi bir bulut gibi
sürüklenir, belirli bir yeri
olmadan.
Yeni doğmuş bir bebeğin
gülümsemeden öncesi
gibi, iletişimi aramaz.
Gereksindiklerinden
fazlasına sahip
olanların gözlerinde,
bilge kişinin hiçbir şeyi
yoktur ve o bir aptaldır,
sadece Tao’nun
doğduğu şeylere kıymet
verir.

تقدس و خرد را فراموش كنيد
و مردم هزار بار شادتر خواهند بود.
عدل و اخلاقيات را فراموش كنيد
و مردم تنها آن چه درست است را انجام مي دهند.
سود و صنعت را فراموش كنيد
و ديگر دزدي وجود نخواهد داشت.
اگر اين سه كافي نيستند،
در مركز دايره باقي بمانيد
و اجازه دهيد همه چير به دور خود بگردد.

20. Sıradan İnsandan

20

Farklı Olmak
Bilge kişi çoğu zaman
kıskanılır; çünkü diğerleri
bilmez ki Tao tarafından
büyütüldüğü halde o da
onlar gibi ölümlüdür.
Bilgeliği arayanlara
verilen tavsiye,
nazari yolları bırakmaları
ve çabalamaya son
vermeleridir.
Ancak o zaman evet ve
hayırın ayrımlandıktan
sonra ayırdına varıldığını
öğrenirler.
Bilge kişinin
menfaatinedir
diğerlerinin
korktuklarından
korkmaması;
ama diğerlerinin
menfaatinedir
ziyafetten zevk
alabilmeleri veya
yürüyüşe çıkabilmeleri,
bir mani olmadan,
taraçalanmış kırlarında
baharın.
Bilge kişi bulutlar gibi
sürüklenir, belli bir yeri
olmadan.
Daha gülümseye
başlamamış, yeni
doğmuş bir bebek gibi
kendini ifade etmeye
çalışmaz.
Gözlerinde
ihtiyacı olandan
fazlasına sahip olanların;
bilge kişi çulsuzdur ve bir
ahmaktır,
sadece Tao’nun
doğduğu şeye kıymet
Bilge kişi ikircikli gibi
görünebilir.
Ne parlak ne da açık
olduğundan ve
kendisine, bazen hem
anlayışsız ve zayıf,
kafası karışmış ve
utangaç görünür.
Gece içinde bir okyanus
gibi, durgun ve sessizdir;
ama bir kış rüzgârı kadar
nüfuz edicidir.
verir.
Bilge kişi muğlâktır.
Ne parlak ne de saf
olmadığı için ve
kendisine, bazen
hem donuk ve güçsüz,
hem de aklı karışmış ve
utangaç gözükür.
Geceleyin okyanus gibi,
huzurlu ve dingindir;
ama aynı anda kış
rüzgârı gibi yakıcıdır.

فكر كردن را متوقف كن و مشكلاتت پايان مي يابد.
چه تفاوتي ميان بله و نه وجود دارد؟
چه تفاوتي ميان شكست و پيروزي وجود دارد؟
آيا تو هم بايد آن چه ديگران مهم مي دانند، مهم بداني
و آن چه آن ها دوست ندارند، دوست نداشته باشي؟
چه مسخره!
ديگران بسيار هيجان زده اند،
گويي در حال رژه رفتن اند.
فقط من اهميتي نمي دهم،
فقط من نظري ندارم،
همانند نوزادي كه هنوز نمي تواند لحظه اي لبخند بزند.
ديگران آن چه نياز دارند را مالك اند،
فقط من هستم كه چيزي ندارم،
فقط من هستم كه آواره ام؛
همانند كسي كه خانه اي ندارد.
من به يك احمق مي مانم كه ذهنش به تمامي خالي است.
ديگران مي درخشند،
فقط من نوري ندارم.
ديگران باهوشند،
فقط من گنگ هستم.
ديگران هدفي دارند،
فقط من نمي دانم.
من همانند موجي در اقيانوس سرگردانم
و در بي هدف به باد مي مانم.
من با مردم عادي تفاوت دارم؛
من از سينه مادرِ بزرگ شير مي نوشم.

21. Tao’nun Özünü Bulmak

21

En büyük erdem Tao’yu izlemektir;
Nasıl da başarır hesapsız, kitapsız!
Tao’nun özü karanlık ve gizemlidir,
ne görüntüsü ne biçimi vardır.
Yine de varolmayışından
bulunur görüntü ve biçim.
Tao’nun özü derin ve dipsizdir,
yine de bilmeye çalışmamakla bilinebilir belki.

فرزانه هميشه ذهنش را با تائو هماهنگ و يگانه مي سازد؛
اين چيزي است كه به او نور مي بخشد.
تائو غير قابل درك است.
او چگونه مي تواند ذهنش را با آن هماهنگ و يگانه سازد؟
با نچسبيدن به هيچ ايده اي.
تائو تاريك و بي پايان است.
چگونه مي توان از آن نور گرفت؟
با اجازه دادن به آن تا وارد شود.
از آنجايي كه تائو قبل از زمان و فضا وجود داشت،
ماوراي هستي و نيستي است.
چگونه اين نكته را درك مي كنم؟
به درون خود مي نگرم و آن را مي بينم.

22. Bütünlüğü Korumak İçin Boyun Eğmek

22

Boyun eğ ve bütünlüğü koru.
Eğilmek dik olmaktır;
boş olmaksa dolu.
Az şeyi olanların kazanacak çok şeyi vardır;
ancak çok şeyi olanlar
mal mülk yüzünden yanılabilirler.
Bilge her şeyi içine alanı kucaklar.
Kendinin farkında değildir, bu yüzden de parlar.
Kendini savunmayarak ayrıcalık kazanır.
Şöhret peşinde koşmayarak ikrar görür.
Yanlış iddialarda bulunmadığından tereddüt etmez.
Kavgacı olmadığından kimseyle arası bozulmaz.
Bu yüzdendir ki eskilerin bilgeleri şunu demiştir:
“Boyun eğ ve bütünlüğü koru;
yekpare ol, her şey sana gelecektir.”

اگر مي خواهيد يكپارچه باشيد،
قطعه قطعه شويد.
اگر مي خواهيد صاف باشيد،
خميده شويد.
اگر مي خواههيد پر باشيد،
خالي شويد.
اگر مي خواهيد رستاخيز يابيد،
بميريد.
اگر مي خواهيد همه چيز از آن شما باشد،
هيچ نخواهيد.
فرزانه با استقرار در تائو،
به الگويي براي ديگران تبديل مي شود.
چون خود را نمي نمايد،
ديگران نورش را مي بينند.
چون چيزي براي ثابت كردن ندارد،
ديگران به گفتارش اعتماد مي كنند.
چون نمي داند كيست،
ديگران خود را در او مي شناسند.
چون هدفي در ذهن ندارد،
در هر چه مي كند موفق است.
هنگامي كه فرزانگان كهن مي گفتند:
" اگر مي خواهيد همه چيز از آن شما باشد،
هيچ نخواهيد "،
سخناني بي معنا بر زبان نمي راندند.
تنها با زندگي در تائو
مي توانيد حقيقتِ خود باشيد.

23. Değiştirilemeyeni Kabullenmek

23

Doğanın yolu az söylemektir.
Yüksek rüzgârlar sakinleşir
akışın yön değiştirmesiyle
ve ender olarak sürerler tüm sabah
ne de sağanak tüm gün devam eder.
Bu nedenle, konuşurken
ayrıca hatırlayın
sessiz ve sakin olmayı.
Doğal yolu takip eden kişi
her zaman Tao ile bir olan kişidir.
Faziletli olan kişi fazileti deneyimleyebilir;
fakat doğal yolu kaybeden kişi
kendini kolayca kaybedebilir.
Tao ile bir olan kişi
doğa ile bir olan kişidir
ve fazilet, faziletli olan kişi için vardır.
Değiştirilemeyeni kabullenmek
arzunun geçip gitmesine izin vermektir.
Başkalarına güven duymayan kişinin
kendisine de güvenilmemelidir.

خود را به طور كامل ابراز كنيد،
سپس آرام و خاموش باقي بمانيد؛
همانند نيرو هاي طبيعي.
هنگامي كه باد مي ورزد، فقط باد مي ورزد.
هنگامي كه باران مي بارد، فقط باران مي بارد.
هنگامي كه ابر ها كنار مي روند، خورشيد مي تابد.
اگر خود را به روي تائو باز كنيد،
با تائو يكي مي شويد
و آن در وجودتان جاي مي گيرد.
اگر خود را به روي بصيرت باز كنيد،
با بصيرت يكي مي شويد
و آن در وجودتان جاري مي شود.
اگر خود را به روي شكست باز كنيد،
با شكست يكي مي شويد
و آن را مي پذيريد.
خود را به روي تائو باز كنيد
سپس به عكس العمل هاي طبيعي خود اعتماد كنيد
و هر چيز در جاي خود قرار مي گيرد.

24. Aşırılık

24

Doğal sınırının ötesine
uzanan kişi,
sağlamca duramaz
yerin üstünde;
tıpkı
kaynaklarının ötesinde
bir hızla seyahat edenin
temposunu koruyamayacağı gibi.
Böbürlenen kişi
aydınlanmamıştır
ve kerameti kendinden menkul kişi
saygı görmez
değerli insanlardan;
böylece, hiçbir şey kazanmaz
ve itibarı lekelenir.
Çabalamak,
böbürlenmek ve tepeden bakmak
gereksiz özellikler olduğundan
bilge kişi bunları aşırılıklar olarak görür
ve onlara ihtiyaç duymaz.

كسي كه روي انگشتانش مي ايستد
نمي تواند تعادلش را حفظ كند.
كسي كه عجله مي كند
نمي تواند خيلي پيش رود.
كسي كه سعي در درخشيدن مي كند
نور وجودش را خاموش مي كند.
كسي كه خود را بزرگ مي داند
نمي تواند بداند به واقع كيست.
كسي كه بر ديگران فرمان مي راند
نمي تواند بر وجود خويش فاتح شود.
كسي كه به كارش مي چسبد
چيزي كه ديري بپايد، خلق نمي كند.
اگر مي خواهيد با تائو در همانگي قرار گيريد،
كار خود را بكنيد و سپس همه چيز را رها كنيد.

25. Tao’nun Yaratıcı Prensibi

25

Yaratıcı prensip birleştirir
iç ve dış dünyaları.
Zamana ya da mekâna bağlı değildir,
her zaman durağan; fakat hareket halindedir.
Bu sebeple tüm şeyleri yaratır
ve bu yüzden
“yaratıcı ve tam” olarak isimlendirilir;
hareketi ve akışı sonsuzluğa uzanır.
Tao’yu büyük olarak tanımlarız;
evreni büyük olarak tanımlarız;
doğayı da büyük olarak tanımlarız
ve insanın kendi de büyüktür.
İnsanın yasaları doğa yasalarını izlemelidir,
doğanın, Tao’yu izleyen
evrensel yasayı takip ederken
fizik yasalarını oluşturması gibi.

قبل از تولد جهان
چيزي بي شكل و كامل وجود داشت.
آن آرام است؛ خالي،
تنها، تغيير ناپذير،
بي نهايت، حاضرِ ابدي؛
مادرِ جهان است.
چون نام بهتري برايش نمي يابم،
آن را تائو مي نامم.
در هر چيز جاري است؛
بيرون و درون
و به منبع اصلي باز مي گردد.
تائو پهناور است.
جهان پهناور است.
زمين پهناور است.
انسان پهناور است.
اين چهار قدرت بزرگ هستي است.
انسان از زمين پيروي مي كند.
زمين از جهان پيروي مي كند.
جهان از تائو پيروي مي كند.
تائو از خود پيروي مي كند.

26. Orta Noktada Olmak (Dengeyi Bulmak)

26

Doğal yol bilge kişinin yoludur.
İkamet ederken hizmet etmek,
kendi içinde derinlerde merkezini bulmaktır,
evde ya da seyahat halindeyken.
Uzaklara seyahat etse bile
o, ayrı değildir
kendi gerçek doğasından.
Doğal güzelliğin farkındalığını korurken
o hala kendi amacını unutmaz.
Büyük bir malikânede ikamet ediyor olsa bile,
basitlik onun rehberi olarak kalır;
tamamen farkında olduğundan, onu kaybederse
köklerinin de yok olacağından.
Bu suretle rahatsız değildir
doğal yolu kaybetmemek için.
Benzeri şekilde insanların lideri de
rolünde ciddiyetsiz ne de rahatsız değildir,
çünkü bunlar kaybına sebep olur
liderliğin köklerinin.

سنگين ريشه سبك است.
ثبات منبع حركت است.
فرزانه هر روز در سفر است
بدون اينكه خانه اش را ترك كند.
هر چه قدر مناظر مقابلش با شكوه باشند
به آرامش او خدشه اي وارد نمي سازد.
اگر در وجودتان تزلزلي ايجاد شود،
ارتباط با ريشه ي خود را از دست مي دهيد.
اگر اجازه دهيد ناآرامي به وجودتان رخنه كند،
ارتباط با اصل خود را از دست مي دهيد.

27. Tao’yu İzlemek

27

Bilge kişi doğal yolu izler,
kendisinden gerekli olanı (bekleneni) yaparak.
Tecrübeli bir iz sürücü gibi
hiçbir iz bırakmaz.
İyi bir hatip gibi, konuşması akıcıdır;
hata yapmaz, böylece çeteleye ihtiyaç duymaz.
Kilide ihtiyaç duymayan iyi bir kapı gibi,
kendisinden gerektiğinde açıktır.
ve diğer zamanlarda kapalı;
İyi bir bağ gibi, güvenilirdir,
sınırlara ihtiyaç duymadan.
Faziletin örnekten büyüyeceğini bilerek,
(ki) bu bilge kişinin öğretim yoludur,
durup dinleyen hiç kimseyi geri çevirmez.
Böylece, bilge kişinin tecrübesinden,
herkes öğrenebilir ve yarar sağlayabilir.
Öğretmen ve öğrenci arasında karşılıklı doğal bir
saygı vardır,
zira, saygı olmadan, karışıklık olur.

يك مسافر خوب هيچ نقشه ي از قبل طراحي شده اي ندارد
و براي رسيدن به مقصد خاصي سفر نمي كند.
يك هنرمند خوب به حس شهود خود اجازه مي دهد
تا او را به آن جا كه مي خواهد راهنمايي كند.
يك دانشمند خوب رها از نظريه هاي مختلف
ذهن خود را به روي آن چه وجود دارد باز مي گذارد.
فرزانه در دسترس همه ي مردم است
و به هيچ كس نه نمي گويد.
او آماده است تا از هر موقعيتي استفاده كند
و هيچ چيز را به هدر نمي دهد.
اين يعني تجسمِ نور بودن.
انسان خوب كسي نيست جز آموزگاري براي انسان بد.
انسان بد كسي نيست جز چالشي براي انسان خوب.
اگر اين را درك نكنيد، به حتم راه را گم مي كنيد؛
اگر چه بسيار باهوش باشيد.
اين رازِ بزرگ است.

28. Bütünlüğü Unutmamak

28

Yaratıcılığı geliştirirken,
algılamayı da besleyin.
Bir çocuğunkine benzer zihni unutmayın,
su gibi akan.
Herhangi bir şeyi dikkate alırken,
karşıtını kaybetmeyin.
Sonluyu düşünürken,
sonsuzluğu unutmayın.
Onurlu davranın; ama alçakgönüllülüğü koruyun.
Tao’nun yoluna uygun davranarak
başkaları için bir örnek olun.
Bütünlüğünü koruyarak
iç ve dış dünyaların,
gerçek kişilik sürdürülebilir
ve iç dünya verimli hale getirilir.

نيروي مذكر را بشناسيد
ولي ارتباط خود را با انرژي مونث از دست ندهيد.
جهان را با آغوش باز بپذيريد.
اگر جهان را اين گونه بپذيريد،
تائو هرگز شما را ترك نمي كند
و شما چون كودكي كوچك خواهيد بود.
سفيد را بشناسيد
ولي سياه را هم ناديده نگيريد.
الگويي براي جهانيان باشيد.
اگر الگويي براي همگان باشيد،
تائو در وجودتان تقويت مي شود.
و چيزي وجود نخواهد داشت كه ازعهده اش بر نياييد.
حالات شخصي خود را بشناسيد
و در عين حال از حالات اجتماعي غافل نشويد.
جهان را آن گونه كه هست بپذيريد.
اگر جهان را بپذيريد،
تائو در وجودتان خواهد درخشيد
و به خودِ اوليه يِ خويش باز مي گرديد.
هستي از نيستي به وجود آمده است.
همانند ظرفي چوبي كه از قطعه اي چوب ساخته شده است.
فرزانه ظرف چوبي را مي شناسد
ولي در عين حال از قطعه اوليه چوب نيز غافل نيست؛
به اين ترتيب او مي تواند همه چيز را به كار گيرد.

29. Eylemsizlik

29

Dış dünya narindir,
onun doğallığına burnunu sokan
kendine zarar vermeyi göze alır.
Onu yakalamaya çalışan
böylece yitiriverir.
Her şey değişir, doğaldır;
bazen zamanından ileri, bazen de geri olmaktan.
Zamanlar vardır nefes almanın bile
zor olabildiği.
Ne var ki doğal olan kolaydır.
Kişi kimi zaman güçlü,
kimi zaman zayıftır,
kimi zaman hasta,
kimi zaman birinci,
bazen de takipçi.
Bilge uğraşmaz
dünyayı zorbalıkla değiştirmeye,
zira bilir ki zorbalığın sonucu yine zorbalıktır.
Uçlardan ve aşırılıklardan uzak durur;
ama tuzu kuru da olmaz.

آيا مي خواهيد جهان را بهبود ببخشيد؟
فكر نمي كنم چنين كاري عملي باشد.
جهان مقدس است.
نمي توان آن را بهبود بخشيد.
اگر سعي در اين كار داشته باشيد،
آن را خراب خواهيد كرد.
اگر با آن همانند يك شئ برخورد كنيد،
آن را از دست خواهيد داد.
زماني جلوتر از ديگران هستيد،
زماني عقب تر.
زماني در حركتيد،
زماني در حال استراحت.
زماني قوي و نيرومنديد،
زماني خسته و بي حال.
زماني از امنيت بر خورداريد
و زماني در خطريد.
فرزانه هر چيز را آن طور كه هست مي بيند،
بدون تلاش براي تسلط بر آن.
او اجازه مي دهد هر چيز سير طبيعي اش را طي كند
و در مركز دايره باقي مي ماند.

30. Şiddete Karşı Bir İhtar

30

Tao’nun yolunda rehberlik ederken,
kuvvet kullanımından nefret et.
Bu, direnişe ve kuvvet kaybına yol açtığından,
Tao’nun iyi takip edilmediğini gösterir.
Sonuçlara ulaş; fakat şiddet yoluyla değil,
hem doğal yola aykırı olduğu
ve hem diğerlerine hem de kişinin benliğine zarar
verdiğinden.
Büyük bir savaşın canlanışında hasat yok edilir
ve bir ordunun uyanışında tarlalarda yabani otlar
büyür.
Bilge lider sonuçlara ulaşır;
ama onlarla şan kazanmaz;
zaferleri ile gururlanmaz
ve onlarla böbürlenmez.
Bilir ki böbürlenmek doğal yol değildir
ve bilir ki yola karşı giden kişi,
çabalarında başarısız olacaktır.

هركه در حكومت به مردم، به تائو اعتماد كند
سعي در تحميل چيزي نخواهد داشت.
چنين كسي تلاش نمي كند دشمنان را با نيروي نظامي شكست دهد.
هر عملي، عكس العملي دارد.
خشونت حتي با نيت خوب
هميشه به كننده اش باز مي گردد.
قرزانه كار خود را به پايان مي رساند
و متوقف مي شود.
او مي داند كه جهان هميشه از كنترل خارج است.
سعي در تسلط بر اوضاع
مخالف جريان تائو شنا كردن است.
فرزانه به خود ايمان دارد
پس تلاش نمي كند تا خوشنودي ديگران را بدست آورد.
چون از خود خوشنود است
نيازي به تائيد ديگران ندارد.
چون خود را پذيرفته است،
تمام دنيا او را مي پذيرند.

31. Barışı Sürdürmek

31

Savaş silahları korkunun araçlarıdır
ve Tao’yu takip edenler tarafından tiksinilirler.
Doğal yolu takip eden bir lider,
onlara katlanmaz.
Savaşçı kral sağına doğru eğilir,
generallerinin nasihatlerinin geldiği yöne.
Fakat barışçı kral soluna bakar,
barış zamanı danışmanının oturduğu yere.
Ne zaman baksa sola, barış zamanıdır
ve sağa, üzüntü zamanı.
Savaş silahları korkunun araçlarıdır
ve tercih edilmezler,
onları sadece başka bir seçenek olmadığında
kullanan bilge kişiler tarafından.
Barış ve huzurun kalplerine aziz olduğu,
ve zaferin onlara sevinç getirmediği.
Zaferde sevinmek öldürmekten zevk almaktır.
Öldürmekten zevk almak öze sahip olmamaktır.
Savaşı yönetmek bir cenazeyi yönetmek gibidir.
İnsanlar öldürüldüğünde, bu bir matem zamanıdır.
İşte bu nedenden zafer kazanılan bir savaş bile
sevinç duymadan incelenmelidir.

ابزار نظامي، ابزار خشونت است.
فرزانه از خشونت پرهيز مي كند.
ابزار نظامي ابزار ترس است؛
فرزانه هرگز آن را بكار نمي برد؛
مگر در زمان اضطراري
و در صورت اجبار با كمال بي ميلي
آن را به كار مي گيرد.
صلح و دوستي والاترين ارزش است.
اگر در صلح و دوستي خللي پيدا شود
او چگونه مي تواند خوشنود باقي بماند؟
دشمنان او ديوها نيستند،
بلكه انسان هايي هستند همانند او.
او در آرزوي نابود شدن آن ها نيست
و هنگام پيروزي جشن نمي گيرد.
او چگونه مي تواند هنگام پيروزي
و كشتن انسان ها به جشن و شادي بپردازد؟
با شجاعت به ميدان نبرد وارد شويد؛
شجاعتي همراه با غم و شفقت؛
گويي در مراسم تشييع جنازه شركت مي كند.

32. Eğer Tao Gözlenebilseydi

32

Tao sonsuzdur; ama şöhretli değildir.
İşlenmemiş bir taş gibi, kıymeti küçük görülür,
insan için değeri tüm ölçülerin ötesinde olduğu
halde.
Tanımlanabilir olsaydı, kullanılabilirdi.
Anlaşmazlıkları ve Tao’nun yolunu
öğretmek gereksinimini ortadan kaldırmak için;
tüm insanlar Tao’nun barışını kabul eder.
Tatlı çiğ dünyayı beslemek için inerdi,
Tao bölündüğünde.
O zaman ihtiyaç vardır isimlere;
çünkü oyulmuş taş gibi
parçaları artık görünür olurdu.
Zamanında durdurarak
eziyet etmeyi ve çatışmayı
didişme boşa çıkarılır ve tehlikeden kaçınılır.
İnsanlar bundan sonra Tao’nun bilgeliğini arar,
tıpkı tüm nehirlerin büyük denize dökülmesi gibi.

تائو را نتوان فهميد؛
از الكترون هم كوچكتر است،
ولي كهكشان هاي بي شمار در آن جاي دارند.
اگر مردان و زنان قدرتمند
مي توانستند در تائو متمركز شوند،
همه چيز در هماهنگي كامل به سر مي برد.
در اين صورت دنيا به بهشت تبديل مي شد،
همگي در صلح و آرامش به سر مي بردند
و قوانين در قلبشان حك مي شد.
وقتي نام و شكل داريد،
بدانيد كه موقتي اند.
وقتي رسم و سنتي داريد
بدانيد عمل كردن به آن ها را كجا پايان دهيد.
با دانستن اين كه كجا بايد متوقف شويد
مي توانيد از هر خطري جلوگيري كنيد.
همه چيز در تائو پايان مي پذيرد،
همان طور كه رودخانه ها به دريا منتهي مي شوند.

33. Güç Olmadan: Yok Olmadan

33

Bilgi genellikle
başkalarını bilmenin sonucudur;
fakat uyanmış insan,
işlenmemiş taşı görmüştür.
Diğerleri güç ile ustalaşmış olabilir;
ancak kişinin kendi benliğinde ustalaşması
Tao’yu gerektirir.
Birçok maddi şeyi olan kişi,
zengin olarak tanımlanabilir;
ama sahip olduklarının yeterli olduğunu bilen kişi
ve Tao ile birlikte olan,
maddi şeylere yeterince sahip olmuş olabilir
ve ayrıca kendi özüne de sahiptir.
İradenin gücü sebat getirebilir;
ama dayanmak için sükûnete sahip olmak
tüm günler için korunmadır.
Fikirleri dünyada kalan kişi
tüm zamanlar için mevcuttur.

شناخت ديگران هوش و آگاهي است،
شناخت خوب خرد ناب است.
تسلط بر ديگران قدرت است،
تسلط بر خود قدرت حقيقي است.
اگر اعتقاد داشته باشيد كه به اندازه كافي داريد،
ثروتمند واقعي هستيد.
اگر در مركز باقي بمانيد
و با تمام وجو مرگ را به ياد داشته باشيد،
بقاي جاودان مي يابيد.

34. Çabalamadan

34

İstisnasız tüm şeyler,
doğal yola uygun davranmalıdır,
kendi amacını sessizce
ve hak iddia etmeden gerçekleyen.
Doğal düzenin bir tezahürü olmak,
herhangi bir şeyin yöneticisi olmak değildir;
fakat onlara yaşam verenin “kaynağı” kalmaktır.
Görülemez; bir amacı yoktur;
fakat tüm doğal şeyler onun varlığına güvenir.
Tüm şeyler ona döndüğünde,
o onları köleleştirmez.
Öyle görülmezdir ki büyüklüğü galip gelir.
Kendine Tao’yu model alan,
bilge olan kişi, çabalamaz;
fakat başardığı ile yetinir.

تائو همه جا جاري است.
همه چيز از تائو به وجود مي آيد،
با اين ها تائو آن ها را خلق نمي كند.
تائو خود را به آن چه انجام مي دهد مي ريزد،
ولي هيچ ادعايي ندارد؛
دنياهاي بي شمار را زندگي مي بخشد،
ولي وابستگي به آن ها ندارد.
از آن جايي كه به همه چيز آميخته
و در دل هر چيز نهان است،
مي توان آن را فروتن ناميد.
از آن جايي كه همه چيز در تائو نابود و ناپديد مي شود
و تنها تائو باقي مي ماند،
مي توان آن را والا ناميد.
تائو از بزرگي خود بي خبر است؛
پس در حقيقت بزرگ است.

35. İyiliksever Ev Sahibi

35

Bilge kişi Tao ile birlikte davranır,
barışın burada bulunduğunu bildiğinden.
Aranıyor olması da bu sebepledir.
Konuklar, iyiliksever ev sahibi tarafından sağlanan
iyi müzik ve yemeğin tadını çıkarırken
Tao’nun tanımı şekilsizmiş gibi görünür,
duyulamaz ve görülemez olduğundan.
Ancak ne zaman ki yemek ve müzik sona erer,
Tao’nun tadı baki kalmaya devam eder.

او كه در تائو تمركز يافته
مي تواند هو كجا كه دوست دارد برود،
بي آن كه خطري تهديدش كند.
او هماهنگي كائنات را درك مي كند،
حتي هنگام درد و اندوه
زيرا آرامش راستين را در دلش يافته است.
لذت موسيقي يا بوي خوش غذا
ممكن است شما را از آن چه مي كنيد باز دارد
در حالي كه كلام تائو
يكنواخت و بي مزه به نظر مي رسد.
هنگامي كه جستجو مي كنيد، نمي يابيدش.
هنگامي كه گوش فرا مي دهيد، نمي شنيدش.
وقي به كارش مي گيريد، تمام ناشدني است.

36. Üstesinden Gelmek

36

Büyüyen şeyler aynı zamanda küçülebilir;
güçlü olan, bir gün güçsüzleşir;
yüreği kabaran, sonra kederlenir
ve her insanın vermeye olduğu kadar,
almaya da ihtiyacı vardır.
Bu, Tao’nun yöntemidir.
En büyük balık gölün dibinde yaşar
ve bir ülkenin en iyi silahları
kuytuda kilitli tutulmalıdır.
Uysal ve nazik olan,
sert ve güçlünün üstesinden gelebilir.

اگر مي خواهيد چيزي كوچكتر شود،
اجازه دهيد خوب گسترده شود.
اگر مي خواهيد از چيزي رها شويد،
ابتدا اجازه دهيد شكوفا شود.
اگر مي خواهيد چيزي را بدست آوريد،
ابتدا آن را ببخشيد.
اين درك ظريفي از قانون هستي است.
نرم بر سخت غلبه مي كند.
آرام بر سريع پيروز مي شود.
اجازه دهيد آن چه مي كنيد پنهان باقي بماند
و تنها نتيجه را به ديگران نمايش دهيد.

37. Liderliğin Uygulanması

37

Doğanın yolu planlı değildir,
buna rağmen gereken hiçbir şey
yapılmadan bırakılmaz.
Doğayı izlemekte olan, bilge lider bunu bilir
ve arzuyu nesnellikle değiştirir.
Böylece, aksi halde harcanacak olan bu
boşa harcanmamış enerjiyi korur.
Bilge lider bilir ki
eylemleri
zorlama enerji kullanılmadan olmalıdır.
O bilir ki fazlası
hala gerekmektedir;
zira ayrıca bilir ki
bir maksada sahip olmaksızın
planlı bir amacı olmadan
hareket etmelidir.
Bir amaca yönelmeden hareket etmek,
kendini bir yöne zorlamadan hareket etmektir.
Doğanın yaptığı da
Tao’nun yolu da budur.
nb: Bu bölümün İngilizcesinde geçen contrive
kelimesini bazen plan bazen de zorlama anlamında
kullandım ve o şekilde çevirdim. Aslında “önceden
planlanarak yapılan hareketlerin sonucu” anlamına
geliyor.
Bu bölüm için ayrıca (bkz: wu wei)

تائو هرگز عملي انجام نمي دهد،
ولي همه چيز از طريق آن انجام مي شود.
اگر مردان و زنان قدرتمند
مي توانستند خود را در آن متمركز كنند،
دنيا خود به خود متحول مي شد
و به آهنگِ طبيعي خود باز مي گشت،
مردم به زندگي ساده و روزمره خود راضي مي شدند
و از هر آرزويي آزاد و رها بودند.
وقتي آرزويي نباشد،
همه چيز در صلح و آرامش است.

38. Ululuğa İlişkin

38

Gerçekten iyi bir insan
yaptığı iyiliklerden bihaberdir.
Bir budalaysa, tam tersine,
sürekli iyi olmaya çabalamalıdır.
İyi bir insan az şey veya hiçbir şey
yapmıyor gibi görülür;
ama gene de hiçbir şeyi yapılmamış
bırakmaz.
Budala her zaman gayret eder,
gene de çoğu şeyi yarım bırakır.
Gerçekten bilge ve alçakgönüllü olan
yapılacak iş bırakmaz;
ancak kendi ülkesinin kanunlarına göre hareket
ederek işleri yarım bırakabilir.
Bir işi halletmek isteyen terbiyeci
kollarını sıvar ve şiddet uygular.
Bilinen yoldan sapıldığında iyilik baki kalabilir
ve iyilik unutulduğunda nezaket hala var olabilir.
Öyle olur ki insanlar birbirine nazik
davranmadığı halde adalet hala yaşar,
kaybolsa bile adetleri kalır.
Bununla birlikte, adet bir dogma olarak
yerine getirilebilir ve bir
karışıklığın, hatta bir kehanetin başlangıcı
olabilir ve
bunlar Tao’nun çiçekli tuzakları
ve büyük bir akılsızlığın başlangıcıdır.
Gerçekten ulu olan yüzeyde değil,
onun altında yatanda yaşar.
Derler ki ilgisi çiçekten çok meyveyedir.
Herkes aradığının ne olabileceğine karar
vermelidir,
yaz olgunluğuna daha önce ulaşan
çiçekli tuzak mı,
yoksa altındaki meyve mi?

فرزانه تلاش نمي كند قدرتمند شود؛
بنابراين قدرتمند حقيقي است.
انسان عادي در تلاش براي رسيدن به قدرت است؛
بنابراين هرگز قدرت كافي بدست نمي آورد.
فرزانه هيچ نمي كند،
با اين وجود چيزي ناتمام باقي نمي گذارد.
انسان عادي هميشه مشغول كارهاي مختلف است،
با اين وجود كارهاي ناتمام زيادي دارد.
انسان مهربان عمل مي كند،
و چيزي ناتمام باقي مي ماند.
انسان عادل عمل مي كند
و بسياري چيزهاي ناتمام باقي مي مانند.
اخلاق گرا عمل مي كند
و هنگامي كه كاري از پيش نمي برد
آستين بالا مي زند و از زور استفاده مي كند.
وقتي تائو گم مي شود، خوبي پديدار مي شود.
وقتي خوبي گم مي شود، اخلاقيات پديد مي آيند.
وقتي اخلاقيات گم مي شوند، آداب و رسوم جايگزين مي شود.
آداب و رسوب مختلف پوسته ايمان است
و شروع آشوب و بي نظمي.
فرزانه به عمق توجه مي كند نه به سطح،
به ميوه نه به گل،
او از خود كاري نمي كند،
در واقعيت تمركز يافته
و خيالات باطلش از ميان رفته است.

39. Yeterlilik ve Dinginlik

39

Tao adı verilen prensipten;
gökyüzü, yeryüzü ve yaratıcılık tektir.
Gökyüzü berrak, yeryüzü sağlamdır,
ve iç(sel) dünyanın ruhu tamdır.
Toprağın hükümdarı bütün olduğunda,
ülke de güçlüdür, canlı ve iyidir
ve insanlar yeterlidir
dünyevi ihtiyaçlarını karşılamakta.
Gündüz zamanı gökyüzü karanlık olduğunda
ve gece gibi kapandığında,
ülke ve onun insanları
muhakkak ki çok acı çekeceklerdir.
Dünyayı dolduran çiğin sağlamlığı
ona onun yaşamını verir;
iç(sel) dünyanın enerjisi
onun gücünün eksilmesini engeller;
onun doluluğu kurumasını engeller.
Tüm şeylerin gelişmesi
onların ölümünü engeller.
Liderin işleri
nüfusun refahını sağlamalıdır.
Bunun için denir ki
...“Alçakgönüllülük köküdür
...büyük asaletin;
...alçak, bir temel oluşturur
...büyük için
...ve prensler kendilerinin
...değerinin az olduğunu düşünürler.”
Bundan dolayı her biri tevazuya güvenir;
çok fazla başarı sahibi olmanın bir avantajı yoktur,
yeşim çanlar gibi yüksek sesler çıkarmayın,
ne de taş ziller gibi takırdamayın.


40. Varlık ile Yokluk

40

Doğanın işleyişi
döngüseldir ve geri dönüşlüdür.
Doğanın yolu teslimiyettir;
çünkü kendini teslim etmek “olmak” demektir.
Her nesne varlıktan gelir,
varlık ise yokluktan gelir.

حركت تائو به سوي بازگشت است.
طريق تائو تسليم است.
همه چيز از هستي متولد مي شود
و هستي از نيستي.

41. Benzerlik ve Farklılık

41

Tao’yu dinlemede,
arif olan öğrencinin işi çalışkanlıktır;
vasat öğrenci hatırına geldikçe bu çalışkanlığa
katılır;
akılsızın ki ise bunlara gülmektir.
Ama aklımızdan çıkarmayalım ki
ani kahkahalar olmazsa,
o iş doğal olmaz.
O yüzden derler ki:
“An olur aydınlık bile göze karanlık görünür;
ilerleme göze gerileme görünür;
kolaylık göze zorluk görünür
ve değer de göze boş, yetersiz, güçsüz görünür;
an olur pak olan göze kirli görünür
ve hatta gerçek göze yalan görünür
ve karenin köşeleri varmış görünür;
büyük itibar fayda etmez olur,
en tiz nota işitilemez olur;
biçimli göze biçimsiz görünür
ve doğanın yolu insanın görüş alanından
çıkmış olur”.
İşte bu anlarda dahi,
her şeyin gereğinin yapılabileceğinden,
umudunu kesmez doğa.

وقتي مردي برتر درباره تائو مي شنود،
بي درنگ جلوه گاه تائو مي شود.
وقتي مردي متوسط درباره تائو مي شنود،
نيمي از آن را باور مي كند و درباره نيم ديگر ترديد مي كند.
وقتي ديوانه اي درباره تائو مي شنود،
با صداي بلند مي خندد.
اگر اين خنده نبود،
تائويي وجود نداشت.
راهي كه به نور مي انجامد به نظر تاريك مي آيد.
راهي كه به جلو مي رود به نظر مي رسد به عقب باز مي گردد.
راه مستقيم طولاني به نظر مي آيد.
قدرت حقيقي ضعف به نظر مي آيد.
خلوص ناب كدر به نظر مي آيد.
ثبات واقعي تغيير به نظر مي آيد.
وضوح راستين گنگي به نظر مي آيد.
والاترين هنر ساده به نظر مي آيد.
عشق راستين بي تفاوتي به نظر مي آيد.
خرد ناب كودكي به نظر مي آيد.
تائو را نمي توان جايي يافت،
با اين وجود همه چيز در آن كامل مي شود و از آن قوت مي يابد.

42. Tao’nun Dönüşümleri

42

Tao, adından önce de vardı
ki adından zıtları türeyip,
üç kısma ayrıldı
ve sonra da pek çok isme.
Bunlar birbiriyle kavuşurlar,
kendi içlerinde uyuşurlar
ve böylece bir olmakla
insanın iç dünyasını oluştururlar.
Hiç kimse başkasının gözüne
değersiz görünmek istemez.
Ancak bilge önder kendini öyle tarif eder;
çünkü bilir ki kişi yenilerek yenebilir
ve yenerek yenilebilir
ve bilir ki şiddet yanlısı kişi
asla eceliyle ölmez.

يك از تائو متولد مي شود.
دو از يك به وجود مي آيد.
سه از دو زاده مي شود
و همه چيز از سه به وجود مي آيند.
آن چه وجود دارد پشت به نيروي مونث دارد
و رو به نيروي مذكر.
وقتي نيروي مونث و مذكر تركيب مي شوند،
همه چيز در هماهنگي آرامش مي يابد.
انسان هاي عادي تنهايي را دوست ندارند
در حالي كه فرزانه تنهايي را به كار مي گيرد.
او در تنهايي درك مي كند
كه با هستي يگانه است.

43. Tao’yla Bir Oluş

43

Sertin üstesinden ancak
ona boyun eğip sulha getirerek
yumuşak, gelir
içine hiçbir nesne girmeyen
boşluğun olmadığı yerlerde bile.
İşte bunlar ile anlaşılır
doğanın yolunun değeri.
Arif olan eksiksiz anlar
sözsüz öğretinin de olabileceğini
ve eylemlerin kendini geliştirmeyi
istemeden yapılması gerektiğini.

ظريف ترين چيز در جهان
بر سخت ترين غلبه مي كند.
اين ارزش بي عملي را مي نمايد.
آموزش بدون كلام
و انجام دادن بدون عمل،
شيوه ي فرزانه است.

44. Yeterlilik

44

Kanaatkâr kişi bilir kendinin
şöhretten bile değerli olduğunu
ve böylelikle alçakgönüllü kalır.
Kendinden çok servetine
bağlı olan kişi ise
çok daha fazla zarar eder.
Durmasını bilen belki kaybeder;
ama selamette kalır.

شهرت يا صداقت؛ كدام يك مهم تر است؟
ثروت يا شادي؛ كدام يك ارزشمند تر است؟
موفقيت يا شكست؛ كدام يك مخرب تر است؟
اگر براي خوشنودي به ديگران وابسته باشيد،
هرگز خوشنودِ حقيقي نخواهيد بود.
اگر شادي شما به پول و ثروت وابسته باشد،
هرگز با خود شاد نخواهيد بود.
از آن چه داريد راضي باشيد
و زندگي را همان گونه كه هست جشن بگيريد.
وقتي درك كنيد هيچ كاستي و نقصي وجود ندارد،
كل دنيا متعلق به شما خواهد بود.

45. Değişimler

45

Geçmişe bakınca, kendi zamanında
kusursuz görünen başarılar
noksan ve bozuk görünebilir;
ama bu demek değildir ki o başarıların
faydası sürmedi.
Bir zaman dolu görünen
sonradan boş görünebilir
yine de henüz tükenmemiştir.
Bir defasında doğru görünen
bir dahakinde eğri görünebilir.
Zekâ, aptallık görünebilir;
güzel söz söyleyiş, patavatsızlık görünebilir.
Hareket soğuğu alt edebilir,
durağanlık da sıcağı;
ama hareketteki durağanlık
Tao’nun yoludur.

كمال واقعي به نظر نقص مي آيد،
ولي در عين حال در خود كامل است.
پُري واقعي خلأ به نظر مي آيد.
ولي در عين حال پر است.
صافي واقعي كج به نظر مي آيد.
خرد ناب حماقت به نظر مي آيد.
هنر راستين بي هنري به نظر مي آيد.
فرزانه اجازه مي دهد آن چه بايد رخ دهد.
او به رخدادها آن طور كه مي آيند شكل مي دهد.
او از راه قدم بيرون مي نهد
و اجازه مي دهد تائو خود سخن بگويد.

46. Arzuyu ve Hırsı Yumuşatmak

46

Doğanın yoluna dikkat edildiğinde,
tüm şeyler kendi fonksiyonlarına uygun
hareket ederler;
atlar arabaları çeker ve sabanın önünden giderler.
Fakat doğanın yoluna dikkat edilmediğinde
atlar çarpışma ve savaş için yetiştirilirler.
Arzu, hoşnutsuzluğa sebep olur iken
yeterliliği bilen kişi
ihtiyacına daha kolay sahip olur.

وقتي كشوري در هماهنگي با تائو است،
كارخانه هاي آن ماشين هاي باروري و كشاورزي مي سازند.
وقتي كشوري راه خلاف تائو مي پويد،
ابزار و ادوات جنگي در حومه ي شهرها انبار مي شوند.
توهمي بالاتر از ترس وجود ندارد
و اشتباهي بزرگتر از آماده شدن براي دفاع ازخود
بد شانسي اي بد تر از دشمن داشتن نيست.
هر كه بتواند در ميان ترس هاي خود به مشاهده آن چه رخ مي دهد بپردازد،
هميشه در امان خواهد بود.

47. Uzakları Keşfetmek

47

Tao seyahat etmeden de
bilinip gözlenebilir.
Göklerde olan biten de
pencereden bakmadan görülebilir.
Ne kadar uzağa gidilirse
o kadar az olur bilinen.
Ondandır bilge kişinin bakmadan her şeyi görmesi
ve kendini geliştirme kaygısı olmadan çalışarak
Tao’nun bütünlüğünü keşfetmesi.

بدون باز كردن درب خانه تان
مي توانيد دلتان را به روي جهان باز كنيد.
بدون نگاه كردن از پنجره خانه تان
مي توانيد جوهره تائو را بشناسيد.
هرچه بيشتر بدانيد،
كمتر درك مي كنيد.
فرزانه بدون ترك كردن جايي به مقصد مي رسد،
بدون نگاه كردن نور را مي بيند.
و بدون انجام دادن كاري آن چه لازم است بدست مي آورد.

48. Bilgiyi Unutmak

48

Bilgiyi izlerken
eldekilere her gün yenisi eklenir.
Ama Tao’nun yolunu izlerken,
eldekiler azalır;
daha az çabalanır,
ta ki çabalama kalmasın.
Gayret dizginlenmezse
hiçbir iş yarım kalmaz.
Doğanın yolu
değişim tasarlayarak değil
nesneleri kendi gidişine bırakarak hüküm sürer.

در جستجوي دانش
هر روز چيزي به شما اضافه مي شود.
در تجربه ي تائو،
هر روز چيزي از شما كم مي شود
و كمتر و كمتر احتياج پيدا مي كنيد تا كارها را با زور به انجام برسانيد.
و در نهايت به بي عملي مي رسيد،
هنگامي كه هيچ نمي كنيد،
چيزي ناتمام باقي نمي ماند.
با اجازه دادن به رخدادها، همان گونه كه رخ مي دهند
و دخالت نكردن در جريان روي دادنشان،
فرزانگي پديدار مي شود.

49. Duyumsamanın Erdemi

49

Bilge kişi kendine önem vermez;
ama başkalarının ihtiyaçlarını duyumsar.
Erdemin büyük bağlılık gerektirdiğini
ve kendinin buna sahip olup herkese karşı
iyi olduğunu bilerek;
başkaları ne yaparsa yapsın,
bilge onların ihtiyaçlarına göre davranır.
O, alçakgönüllü ve utangaçtır.
Böylelikle diğerlerinin kafasını karıştırır.
Onlar ki onu çocukmuş gibi görürler,
bazı zaman onun sözlerine kulak verirler.

فرزانه ذهني از خود ندارد،
او با ذهن مردم كار مي كند.
او با كساني كه خوبند، خوب است
و همچنين با كساني كه خوب نيستند نيز خوب است.
اين خوبي واقعي است.
او به كساني كه قابل اعتمادند، اعتماد مي كند
و به كساني كه قابل اعتماد نيستند نيز اعتماد مي كند.
اين اعتماد راستين است.
ذهن فرزانه چون فضا پهناور و گسترده است.
ديگران او را درك نمي كنند.
آن ها به او مي نگرند و انتظار مي كشند.
او با ديگران چون فرزندانش برخورد مي كند.

50. Hayata Biçilen Paha

50

İnsanlara bakarken görebiliriz belki
doğum ve ölümün iç içe olduğunu uzamda.
Üçte biri hayati izler, üçte biri ölümü
ve öylece doğumdan ölüme naklolanlar
da gördüklerimizin üçte biri.
Tao’nun yolunu takip eden,
azgın hayvanlardan korkmadan yol alır.
Kavga gürültüden ise etkilenmez;
çünkü direniş göstermez.
Evren bu dünyanın merkezidir,
dolayısıyla Tao’nun içinde yaşayanın
iç dünyasında yoktur hiçbir yer
ölümün girebileceği.

فرزانه تسليم آن چيزي است كه لحظه ي حال براي او به ارمغان مي آورد.
او مي داند كه بالاخره خواهد مرد
و به هيچ چيز وابستگي ندارد.
توهمي در ذهنش وجود ندارد
و مقاومتي در بدنش نيست.
او درباره ي عملش فكر نمي كند؛
اعمال او از مركز وجودش جاري مي شوند.
به گذشته اش نچسبيده،
پس هر لحظه براي مرگ آماده است؛
همانطور كه ديگران پس از يك روز كاري سخت
براي خواب آماده اند.