Tao Te Ching / Tao Te Ching — w językach tureckim i angielskim

Turecko-angielska dwujęzyczna książka

Laozi

Tao Te Ching

Lao Tzu

Tao Te Ching

1. Tao’nun Anlamı

1. The Way

En güzel öğreti bile Tao’nun kendisi değildir.
En güzel isim bile onu tanımlamakta yetersizdir.
Tao kelimeler olmadan deneyimlenebilir
ve bir isim olmadan bilinebilir.
Kişinin hayatını Tao’ya göre idaresi,
kişinin hayatını pişmanlıklar olmadan yönetmesidir;
kişinin içindeki bu potansiyeli anlamak
herkesin yararınadır.
Kişinin hayatını bu şekilde yaşaması için
kelimeler ve isimler gerekmez; ama
tarif etmek için kelimeler ve isimler kullanılır ki
hakkında konuşmakta olduğumuz yolu,
bireyin yaşamayı seçmek isteyebileceği
diğer yollarla karıştırmadan
daha iyi açıklayabilelim.
Tao’nun görünümleri
bilgi, entelektüel düşünce ve kelimeler sayesinde
bilinir; ama
bu tür entelektüel bir amaç olmadan
Tao’nun kendisini tecrübe edebilmeliyiz.
Bilgi ve tecrübe gerçektir;
ama gerçek, karmaşıklık yaratıyor gibi görünen
birçok biçime sahiptir.
Uygun yöntemleri kullanarak
kendimizi
bu karmaşıklık bariyerlerinin ötesine uzatır
ve Tao’yu böyle tecrübe ederiz.

The Way that can be experienced is not true;
The world that can be constructed is not true.
The Way manifests all that happens and may happen;
The world represents all that exists and may exist.
To experience without intention is to sense the world;
To experience with intention is to anticipate the world.
These two experiences are indistinguishable;
Their construction differs but their effect is the same.
Beyond the gate of experience flows the Way,
Which is ever greater and more subtle than the world.

2. Karşılaştırmaların Gitmesine İzin Vermek

2. Abstraction

Tao’nun kendisini bilemeyiz
ve özelliklerini doğrudan göremeyiz;
fakat bu bildirdiklerini
yalnızca farklılaştırma sayesinde görebiliriz.
Bu yüzden, güzel görünen şey,
güzelliği olmayan şey ile
karşılaştırıldığında güzeldir.
Becerikli kabul edilen bir hareket,
beceriksiz görünen bir diğeri ile
karşılaştırmalı olarak böyle kabul edilir.
Bir insanın sahip olduğunu bildiği şey
sahip olmadığı şey sayesinde bilinir
ve onun zor kabul ettiği şey,
kolayca yapabildikleri yüzünden ona öyle görünür.
Bir şey karşılaştırmalı olarak
kısa olanla karşılaştırıldığında uzun görünür.
Bir şey yüksektir; çünkü başka bir şey alçaktır.
Sessizlik sadece ses kesildiğinde bilinir
ve yol gösteren
sadece takip edenler tarafından öyle görünür.
Karşılaştırmalı olarak,
Tao ile uyum içinde olan bilge kişinin
karşılaştırmalara ihtiyacı yoktur
ve yaptığı zaman bilir ki
karşılaştırmalar yargılamalardır
ve en az yapana göre
ve duruma göre
olduğu kadar yapılmış olan
yargıya da görelidirler.
Tecrübeleri vasıtasıyla
bilge kişi, her şeyin değiştiğinden haberdar olur
ve önderlik ediyor gibi görünen kişi,
başka bir durumda izleyici olabilir.
Bu nedenle o hiçbir şey yapmaz, yol göstermez
ya da izlemez.
İstemsiz olarak yaptığı
hiçbir şey büyük ya da küçük,
zor ya da kolayca yapılmış değildir.
Görevi bittiğinde kolayca bırakır;
bir takdir beklemediği için kötülenemez de.
Böylece öğretisi sonsuza dek sürer
ve kendisi en çok itibar edilenler içinde tutulur.
. Övgü Beklemeden
Aynı zamanda bilge de olan yetenekli kişi
alçakgönüllülüğünü koruyarak
rekabeti azaltır.
Çok şeye sahip olan;
ama sahip oldukları ile övünmeyen insan
(günaha) teşviki ve hırsızlığı azaltır.

When beauty is abstracted
Then ugliness has been implied;
When good is abstracted
Then evil has been implied.
So alive and dead are abstracted from nature,
Difficult and easy abstracted from progress,
Long and short abstracted from contrast,
High and low abstracted from depth,
Song and speech abstracted from melody,
After and before abstracted from sequence.
The sage experiences without abstraction,
And accomplishes without action;
He accepts the ebb and flow of things,
Nurtures them, but does not own them,
And lives, but does not dwell.

4. Tao Dipsiz Kuyusu

3. Without Action

Tao’nun doğasında
biteviye kullanılsa da
kendini sürekli yenilemek var.
Ne taşmak ne de tam boşalmak...
İçindekilerin bir kadehten
dökülmesi gibi toprağa...
Bu yüzdendir ki
Tao enerjisi harcamakla suçlanamaz.
Henüz benliğini tam dolduramamış olanları
kaynağı sonsuz ana sütüyle besler.
Enerjinin bir parçası olabilmeleri için
hep yanı başlarında bekler.
Gereğinden fazla zorlarsan,
en müthiş bıçak bile körleşecek.
En iyi şekilde su verilmiş çelikten kılıçlar da
kayalar karşısında parçalanıp gidecek.
Kesmeye kalkarsan yüreğin iplerini,
yürek bile yalancı kesilecek.
Çaresizlik ona aslında hiçbir işe yaramayan,
akortsuz yalanlar söyletecek.
İşinin ehli kılıç ustalarının
tecrübeyle biledikleri
keskin kılıçlar gibi,
bilgelik de akılla birleşip
sağduyulu zekayı ışıldatacak.
Sabır en dolaşık ipleri bile düğümlerden kurtaracak,
çözümsüz görünen bütün sorunlar da
bir bir çözülecek.
Hepimiz birlik ve beraberlik içinde yaşayabiliriz,
aklıselim önderlerle beraber.
Hangimiz varlığımızın
bizden daha parlak bir kardeşin gölgesinde
farkına varmak isteriz ki...
Sadece kazanca yönelik değil,
anlamak ve anlatmak için çalışanlar
farkındalığa varacak.
Tao bir sır olmaktan çıkacak.

Not praising the worthy prevents contention,
Not esteeming the valuable prevents theft,
Not displaying the beautiful prevents desire.
In this manner the sage governs people:
Emptying their minds,
Filling their bellies,
Weakening their ambitions,
And strengthening their bones.
If people lack knowledge and desire
Then they can not act;
If no action is taken
Harmony remains.

5. Niyetsiz Akış (iyi-kötü)

4. Limitless

Tabiat kasıtlı hareket etmez,
bu yüzden de cömert olması beklenemeyeceği gibi,
hiçbir varlığa karşı bir kötü niyetinden de söz
edilemez.
Bu bağlamda Tao da aynen tabiat gibidir;
desek de
aslında
tabiat Tao’nun takipçisidir.
Bilge kişinin insanca edimlerinde bile
kasıt aranmaz bu nedenle.
Böylesine bir bilinçle hareket etmesinde
ahlakçılık gözetmeyen kaygısız bir yanı vardır.
Bilge; sükunetini korur.
Sözler ya da düşüncelerden etkilenmez onun huzuru,
hele ki yapmacıklı davranışlar, uzağından bile
geçemez...
Aynen dostlarına davrandığı gibi,
içinden geldiği gibidir tüm davranışları da.
Tutkudan arınmanın yoludur bu bilge için,
enerjiyi de biriktirmenin.

The Way is a limitless vessel;
Used by the self, it is not filled by the world;
It cannot be cut, knotted, dimmed or stilled;
Its depths are hidden, ubiquitous and eternal;
I don’t know where it comes from;
It comes before nature.

6. Tamamlanmak

5. Nature

Zihin de en az
korunaklı ve doğurgan bir vadi kadar
sakin ve derin.
Enerji ve sükunetin
her ikisi de şekilsiz geçtikleri gibi
duyusuz ya da akıl olmadan da bulunabilir ya
oysa her ikisi de
çevresiz gelir doğadan...
Akıl meditatif durumda
varoluşta farklılaşmaktan vazgeçmeye başlar.
olsa da olmasa da...
Olabileceğinden ya da dönüşemeyeceğinden
vazgeçer.
Ne kadar da hoş bu;
çünkü
farklı olmaktansa
bir olmak çok daha keyifli.

Nature is not kind;
It treats all things impartially.
The Sage is not kind,
And treats all people impartially.
Nature is like a bellows,
Empty, yet never ceasing its supply.
The more it moves, the more it yields;
So the sage draws upon experience
And cannot be exhausted.

7. Işığı Saklamak

6. Experience

Tao yolunda yaşarken,
kendinin farkında olmak gerekli değildir.
Bu yaşam biçiminde öz vardır
ve aynı zamanda yoktur.
Ne bir varlık
ne de bir yokluk olarak
algılanır.
Bilge kişi benliğini bulmak için çabalamaz,
kendini algı ve düşünceye gösteren,
bulunabilecek her şeyi (zaten) bildiği için
benliğin kendisi ile yan yana olanı, hiçliktir.
Aklın parlak ışığını saklayarak bilge kişi
kendi benliği ile beraber olmaya devam eder,
onun farkında olmayı kesip ardında bırakarak.
Bağlantısız, kendi dış dünyası ile birleşmiştir.
Benliksiz olarak tamamlanmıştır.
Bu şekilde benliği güvencededir.

Experience is a riverbed,
Its source hidden, forever flowing:
Its entrance, the root of the world,
The Way moves within it:
Draw upon it; it will not run dry.

8. Suyun Yolu

7. Complete

Büyük iyiliğin su gibi olduğu söylenir.
Bilinçli bir çaba sarf etmeden yaşamı destekler.
Beslenme sağlayarak doğal olarak akar.
Arzulu insanın reddettiği
yerlerde bile bulunur.
Bu şekliyle
Tao’nun kendisi gibidir.
Su gibi bilge kişi de alçak gönüllü bir yerde yaşar.
Meditasyon içinde, arzusuz;
düşüncelilikte derin,
ilişkilerinde sevecendir.
Tao insanına konuşmasında içtenlik rehberlik eder.
Bir lider olarak adildir.
Yönetimde amacı yeterliliktir
ve süratin doğru olmasını temin eder.
Kendi çıkarına davranmadığı
ve de gereksiz çatışmaya yol açmadığı için,
doğru olarak değerlendirilir,
yoldaşlarına karşı davranışlarında.

Nature is complete because it does not serve itself.
The sage places himself after and finds himself before,
Ignores his desire and finds himself content.
He is complete because he does not serve himself.

9. Aşırılıklar Olmadan

8. Water

Kolaydır fincanı tutmak,
taşacak kadar doldurulmadığında.
Bıçak daha verimlidir,
dayanabileceğinden çok tavlanmazsa.
Altın ve yeşimi korumak daha kolaydır,
itidalle sahip olunursa.
Unvan peşinde koşan kişi,
kendi düşüşünü davet eder.
Bilge kişi sessizce çalışır
ne övgü ne de şöhret arayarak.
Yaptığını doğal bir kolaylıkla bitirir
ve sonra dinlenir.
Tao’nun doğası ve yolu budur.

The best of man is like water,
Which benefits all things, and does not contend with them,
Which flows in places that others disdain,
Where it is in harmony with the Way.
So the sage:
Lives within nature,
Thinks within the deep,
Gives within impartiality,
Speaks within trust,
Governs within order,
Crafts within ability,
Acts within opportunity.
He does not contend, and none contend against him.

10. Kara Aynayı Temizlemek

9. Retire

Birliği sağlamak erdemlidir.
Düşüncenin iç dünyası birdir,
eylemler ve şeylerden oluşan
dış dünya ile.
Bilge kişi
uyuyan bir bebek gibi nefes alarak
bunların ayrılığından kaçınır
ve bu sayede uyumu sağlar.
O, zihninin karanlık aynasını temizler,
öyle ki (artık) maksat olmadan yansıtır.
O, kendini plansızca idare eder
insanları severek ve onlara karışmayarak.
O, sahip olmadan geliştirir,
bu şekilde verim sağlar,
değişen gereksinimler karşısında
açık fikirli olur
ve arzu duymadan yaratır.
Geriden yöneterek,
yapılması gerekene icabet ederek,
mistik duruma
ulaşmış olduğu söylenir.

Fill a cup to its brim and it is easily spilled;
Temper a sword to its hardest and it is easily broken;
Amass the greatest treasure and it is easily stolen;
Claim credit and honour and you easily fall;
Retire once your purpose is achieved — this is natural.

11. Var Olmamanın Yararlılığı

10. Harmony

Otuz kiriş bir tekeri oluşturabilir; ama
göbeğindeki boşluktur
tekere işlevsellik veren.
Çömlekçinin attığı kil değildir,
kaba kullanışlılığını veren;
ama şeklin içindeki boşluktur
kabın yapıldığı.
Kapı olmadan bir odaya girilemez
ve pencereler olmadan karanlıktır.
İşte budur var olmamanın yararlılığı.

Embracing the Way, you become embraced;
Breathing gently, you become newborn;
Clearing your mind, you become clear;
Nurturing your children, you become impartial;
Opening your heart, you become accepted;
Accepting the world, you embrace the Way.
Bearing and nurturing,
Creating but not owning,
Giving without demanding,
This is harmony.

12. Arzuların Bastırılması

11. Tools

Görüş ile renkler görülebilir;
ama çok fazla renk bizi kör eder.
Sesin tınılarını yakalıyoruz.
Çok fazla ses bizi sağır edebilir
ve çok fazla lezzet tadımızı öldürür.
Spor için avlanıldığında ve zevk için
kovalandığında,
zihin kolayca karışabilir.
Kendi için hazineler toplayan kişi
daha kolay tedirgin olur.
Bilge kişi ihtiyaçlarını tatmin eder,
algısal ihtirasları yerine.

Thirty spokes meet at a nave;
Because of the hole we may use the wheel.
Clay is moulded into a vessel;
Because of the hollow we may use the cup.
Walls are built around a hearth;
Because of the doors we may use the house.
Thus tools come from what exists,
But use from what does not.

13. Sakin ve Hareketsiz

12. Substance

Sıradan insan onur arar, onursuzluk değil.
Başarıya sevinir ve başarısızlıktan tiksinir.
Ölümden korkarken hayatı sever.
Bilge kişi bunları kabul etmez,
böylelikle hayatını basitçe yaşar.
Sıradan insan kendini evrenin
merkezi yapmanın yolunu arar.
Bilge kişinin evreni onun merkezindedir.
Dünyayı sever ve sakin kalır.
Başkalarını endişelendiren şeyler karşısında
tevazu ile davranır, ne hareket eder ne ettirilir,
ve böylece her şeyin korunmasında güvenilebilir.

Too much colour blinds the eye,
Too much music deafens the ear,
Too much taste dulls the palate,
Too much play maddens the mind,
Too much desire tears the heart.
In this manner the sage cares for people:
He provides for the belly, not for the senses;
He ignores abstraction and holds fast to substance.

14. Gizem Deneyimlemek

13. Self

Tao soyuttur ve bu sebepten
bir forma sahip değildir.
Ne yükselirken parlaktır ne de batarken karanlık.
Elle tutulamaz ve ses çıkarmaz.
Formsuz ya da suretsiz, varlıksız,
formsuzluğun formu, tanımların ötesindedir,
tarif edilemez ve anlayışımızın ötesindedir.
Hiçbir isimle çağrılamaz.
Önünde durduğunuzda bir başlangıcı yoktur;
takip edildiğinde bile bir sonu yoktur.
An itibarı ile (gerçekliği) vardır. Şu ana uygulayın,
onu iyi takip edin ve başlangıcına ulaşın.

Both praise and blame cause concern,
For they bring people hope and fear.
The object of hope and fear is the self -
For, without self, to whom may fortune and disaster occur?
Therefore,
Who distinguishes himself from the world may be given the world,
But who regards himself as the world may accept the world.

15. İnsanın İçindeki Tao’nun Tezahürü

14. Mystery

Eskilerin bilgesi bilgili ve akıllıydı;
kaledeki bir adam gibi, büyük dikkat gösterirdi,
tetikte, kavrayışlı ve uyanıktı.
Kendisi için hiçbir şey arzu etmeden
ve değişim adına değişim için
hiçbir arzuya sahip olmadığından,
eylemlerinin anlaşılması güçtü.
Uyanık olduğundan tehlike konusunda
korkuya sahip değildi;
mukabeleye hazır olduğundan korkuya
ihtiyacı yoktu.
Ziyaret eden bir misafir gibi kibar ve
bir bahar zamanı buzu gibi esnekti.
İstekleri olmadığından şiddetli arzu tarafından
dokunulmamıştı.
Kavrayışı ve gizemli bilgisinin ölçülemez derinliği,
başkalarının onun mütereddit olduğunu
düşünmesine sebep olurdu.
Kalbi saftı, kesilmemiş bir yeşim gibi,
çamurlu suyu kendi haline bırakarak temizlerdi.
Sakin ve aktif kalarak
yenilenme gereksinimini azaltırdı.

Looked at but cannot be seen — it is beneath form;
Listened to but cannot be heard — it is beneath sound;
Held but cannot be touched — it is beneath feeling;
These depthless things evade definition,
And blend into a single mystery.
In its rising there is no light,
In its falling there is no darkness,
A continuous thread beyond description,
Lining what can not occur;
Its form formless,
Its image nothing,
Its name silence;
Follow it, it has no back,
Meet it, it has no face.
Attend the present to deal with the past;
Thus you grasp the continuity of the Way,
Which is its essence.

16. Köke Geri Dönmek

15. Enlightenment

Sadece oluşun yoluyla
bulunabilir olmayış.
Toplum; doğal akış durumundan
kaos gibi görünen şeye değiştiğinde,
üstün insanın içsel dünyası
düzenli ve barış içinde kalır.
Durağan kalarak benliği bağlantısızdır.
Topluma geri dönüşünde yardımcı olur,
doğanın ve barışın yoluna doğru (gitmesine).
Anlayışın değeri açıkça görülebilir
kaos sona erdiğinde.
Tao ile bir olmak barış içinde olmaktır
ve onunla çatışma halinde olmak
kaosa ve bozulmaya götürür.
Tao’nun tutarlılığı bilindiğinde,
zihin onun değişim durumlarına açıktır.
Tao ile bir olduğundan, bilge kişi art niyet
taşımaz takipçilerine karşı.
Eğer insanların lideri olarak kabul edilirse
yüksek itibar görür.
Tüm hayatı boyunca, oluşta ve olmayışta
Tao onu korur.

The enlightened possess understanding
So profound they can not be understood.
Because they cannot be understood
I can only describe their appearance:
Cautious as one crossing thin ice,
Undecided as one surrounded by danger,
Modest as one who is a guest,
Unbounded as melting ice,
Genuine as unshaped wood,
Broad as a valley,
Seamless as muddy water.
Who stills the water that the mud may settle,
Who seeks to stop that he may travel on,
Who desires less than may transpire,
Decays, but will not renew.

17. İstisnai Liderlik

16. Decay and Renewal

Sadece en iyinin var olduğunu,
ondan sonra gelenin görülerek methedildiğini
ve bir sonrakinin hakir görüldüğünü ve ondan
korkulduğunu bilerek
insan, sonsuz olanı kavrayamaz.
Bilge, başkalarının onun kriterlerini
kendilerininmiş gibi kullanmasını beklemez.
Yönlendirilenler, ancak bilge liderin varlığını bilir.
O, gereksiz söz söylemeden hareket eder,
öyle ki insanlar,
“kendiliğinden oldu.” der.

Empty the self completely;
Embrace perfect peace.
The world will rise and move;
Watch it return to rest.
All the flourishing things
Will return to their source.
This return is peaceful;
It is the flow of nature,
An eternal decay and renewal.
Accepting this brings enlightenment,
Ignoring this brings misery.
Who accepts nature’s flow becomes all-cherishing;
Being all-cherishing he becomes impartial;
Being impartial he becomes magnanimous;
Being magnanimous he becomes natural;
Being natural he becomes one with the Way;
Being one with the Way he becomes immortal:
Though his body will decay, the Way will not.

18. Ahlakın Çürümesi

17. Rulers

Tao’nun yolu unutulduğunda,
iyiliğin ve ahlakın öğretilmesi gerekir.
İnsanlar bilgelik ve iyilik taslamayı öğrenir.
Halk baskı altında olduğunda
sadık rahiplerin sıkça görülmesi gibi;
ebeveynlere hürmet ve sadakat,
ancak çekişme ve sürtüşme sonrası
insanların yaşamında sıkça ortaya çıkar.

The best rulers are scarcely known by their subjects;
The next best are loved and praised;
The next are feared;
The next despised:
They have no faith in their people,
And their people become unfaithful to them.
When the best rulers achieve their purpose
Their subjects claim the achievement as their own.

19. Doğallığa Geri Dönüş

18. Hypocrisy

Kişinin sadece kendi hayatını yaşaması,
potansiyelini fark etmesi,
kutsanmayı arzulamaktan
daha iyidir.
Evlada yakışan hürmet ve sevgiyle yaşayan kişinin,
ahlaki eğitime ihtiyacı yoktur.
Kurnazlık ve çıkar terk edildiği zaman,
hırsızlık ve sahtekarlık ortadan kalkacaktır;
fakat ahlak ve nezaket ve hatta hikmet
kendi içlerinde yetersizdir.
Çok daha iyidir basitliğini görmek
ham ipeğin güzelliğinin ve
işlenmemiş taşın.
Kişinin kendisiyle bir olmasından
ve kardeşiyle bir olmasından.
çok daha iyidir;
kişinin Tao ile bir olması,
bensizliğini geliştirmesi,
arzularını bastırması,
isteği kaldırması
merhametli olmaktan!

When the Way is forgotten
Duty and justice appear;
Then knowledge and wisdom are born
Along with hypocrisy.
When harmonious relationships dissolve
Then respect and devotion arise;
When a nation falls to chaos
Then loyalty and patriotism are born.

20. Sıradan İnsandan

19. Simplify

Farklı Olmak
Bilge kişi sıkça kıskanılır;
çünkü diğerleri bilmez
her
ne kadar Tao tarafından
besleniyor olsa da onlar
gibi o da ölümlüdür.
Bilgeliği arayan kişiye
öğüt güzelce verilmiştir:
Akademik yolları
bırakması
ve çabalamaya son
vermesi.
Bundan sonra
öğrenecektir evet ve
hayırın sadece idrak ile
farklılaştığını.
Bilge kişinin
avantajınadır
diğerlerinin
korktuklarından
korkmaması; fakat
diğerlerinin avantajınadır
ziyafetten kam almak
ya da yürüyüşe gitmek,
engellerden kurtulup
baharın yüksek
bahçelerinin arasında.
Bilge kişi bir bulut gibi
sürüklenir, belirli bir yeri
olmadan.
Yeni doğmuş bir bebeğin
gülümsemeden öncesi
gibi, iletişimi aramaz.
Gereksindiklerinden
fazlasına sahip
olanların gözlerinde,
bilge kişinin hiçbir şeyi
yoktur ve o bir aptaldır,
sadece Tao’nun
doğduğu şeylere kıymet
verir.

If we could abolish knowledge and wisdom
Then people would profit a hundredfold;
If we could abolish duty and justice
Then harmonious relationships would form;
If we could abolish artifice and profit
Then waste and theft would disappear.
Yet such remedies treat only symptoms
And so they are inadequate.
People need personal remedies:
Reveal your naked self and embrace your original nature;
Bind your self-interest and control your ambition;
Forget your habits and simplify your affairs.

20. Sıradan İnsandan

20. Wandering

Farklı Olmak
Bilge kişi çoğu zaman
kıskanılır; çünkü diğerleri
bilmez ki Tao tarafından
büyütüldüğü halde o da
onlar gibi ölümlüdür.
Bilgeliği arayanlara
verilen tavsiye,
nazari yolları bırakmaları
ve çabalamaya son
vermeleridir.
Ancak o zaman evet ve
hayırın ayrımlandıktan
sonra ayırdına varıldığını
öğrenirler.
Bilge kişinin
menfaatinedir
diğerlerinin
korktuklarından
korkmaması;
ama diğerlerinin
menfaatinedir
ziyafetten zevk
alabilmeleri veya
yürüyüşe çıkabilmeleri,
bir mani olmadan,
taraçalanmış kırlarında
baharın.
Bilge kişi bulutlar gibi
sürüklenir, belli bir yeri
olmadan.
Daha gülümseye
başlamamış, yeni
doğmuş bir bebek gibi
kendini ifade etmeye
çalışmaz.
Gözlerinde
ihtiyacı olandan
fazlasına sahip olanların;
bilge kişi çulsuzdur ve bir
ahmaktır,
sadece Tao’nun
doğduğu şeye kıymet
Bilge kişi ikircikli gibi
görünebilir.
Ne parlak ne da açık
olduğundan ve
kendisine, bazen hem
anlayışsız ve zayıf,
kafası karışmış ve
utangaç görünür.
Gece içinde bir okyanus
gibi, durgun ve sessizdir;
ama bir kış rüzgârı kadar
nüfuz edicidir.
verir.
Bilge kişi muğlâktır.
Ne parlak ne de saf
olmadığı için ve
kendisine, bazen
hem donuk ve güçsüz,
hem de aklı karışmış ve
utangaç gözükür.
Geceleyin okyanus gibi,
huzurlu ve dingindir;
ama aynı anda kış
rüzgârı gibi yakıcıdır.

What is the difference between assent and denial?
What is the difference between beautiful and ugly?
What is the difference between fearsome and afraid?
The people are merry as if at a magnificent party
Or playing in the park at springtime,
But I am tranquil and wandering,
Like a newborn before it learns to smile,
Alone, with no true home.
The people have enough and to spare,
Where I have nothing,
And my heart is foolish,
Muddled and cloudy.
The people are bright and certain,
Where I am dim and confused;
The people are clever and wise,
Where I am dull and ignorant;
Aimless as a wave drifting over the sea,
Attached to nothing.
The people are busy with purpose,
Where I am impractical and rough;
I do not share the peoples’ cares
But I am fed at nature’s breast.

21. Tao’nun Özünü Bulmak

21. Accept

En büyük erdem Tao’yu izlemektir;
Nasıl da başarır hesapsız, kitapsız!
Tao’nun özü karanlık ve gizemlidir,
ne görüntüsü ne biçimi vardır.
Yine de varolmayışından
bulunur görüntü ve biçim.
Tao’nun özü derin ve dipsizdir,
yine de bilmeye çalışmamakla bilinebilir belki.

Harmony is only in following the Way.
The Way is without form or quality,
But expresses all forms and qualities;
The Way is hidden and implicate,
But expresses all of nature;
The Way is unchanging,
But expresses all motion.
Beneath sensation and memory
The Way is the source of all the world.
How can I understand the source of the world?
By accepting.

22. Bütünlüğü Korumak İçin Boyun Eğmek

22. Home

Boyun eğ ve bütünlüğü koru.
Eğilmek dik olmaktır;
boş olmaksa dolu.
Az şeyi olanların kazanacak çok şeyi vardır;
ancak çok şeyi olanlar
mal mülk yüzünden yanılabilirler.
Bilge her şeyi içine alanı kucaklar.
Kendinin farkında değildir, bu yüzden de parlar.
Kendini savunmayarak ayrıcalık kazanır.
Şöhret peşinde koşmayarak ikrar görür.
Yanlış iddialarda bulunmadığından tereddüt etmez.
Kavgacı olmadığından kimseyle arası bozulmaz.
Bu yüzdendir ki eskilerin bilgeleri şunu demiştir:
“Boyun eğ ve bütünlüğü koru;
yekpare ol, her şey sana gelecektir.”

Accept and you become whole,
Bend and you straighten,
Empty and you fill,
Decay and you renew,
Want and you acquire,
Fulfill and you become confused.
The sage accepts the world
As the world accepts the Way;
He does not display himself, so is clearly seen,
Does not justify himself, so is recognized,
Does not boast, so is credited,
Does not pride himself, so endures,
Does not contend, so none contend against him.
The ancients said, “Accept and you become whole”,
Once whole, the world is as your home.

23. Değiştirilemeyeni Kabullenmek

23. Words

Doğanın yolu az söylemektir.
Yüksek rüzgârlar sakinleşir
akışın yön değiştirmesiyle
ve ender olarak sürerler tüm sabah
ne de sağanak tüm gün devam eder.
Bu nedenle, konuşurken
ayrıca hatırlayın
sessiz ve sakin olmayı.
Doğal yolu takip eden kişi
her zaman Tao ile bir olan kişidir.
Faziletli olan kişi fazileti deneyimleyebilir;
fakat doğal yolu kaybeden kişi
kendini kolayca kaybedebilir.
Tao ile bir olan kişi
doğa ile bir olan kişidir
ve fazilet, faziletli olan kişi için vardır.
Değiştirilemeyeni kabullenmek
arzunun geçip gitmesine izin vermektir.
Başkalarına güven duymayan kişinin
kendisine de güvenilmemelidir.

Nature says only a few words:
High wind does not last long,
Nor does heavy rain.
If nature’s words do not last
Why should those of man?
Who accepts harmony, becomes harmonious.
Who accepts loss, becomes lost.
For who accepts harmony, the Way harmonizes with him,
And who accepts loss, the Way cannot find.

24. Aşırılık

24. Indulgence

Doğal sınırının ötesine
uzanan kişi,
sağlamca duramaz
yerin üstünde;
tıpkı
kaynaklarının ötesinde
bir hızla seyahat edenin
temposunu koruyamayacağı gibi.
Böbürlenen kişi
aydınlanmamıştır
ve kerameti kendinden menkul kişi
saygı görmez
değerli insanlardan;
böylece, hiçbir şey kazanmaz
ve itibarı lekelenir.
Çabalamak,
böbürlenmek ve tepeden bakmak
gereksiz özellikler olduğundan
bilge kişi bunları aşırılıklar olarak görür
ve onlara ihtiyaç duymaz.

Straighten yourself and you will not stand steady;
Display yourself and you will not be clearly seen;
Justify yourself and you will not be respected;
Promote yourself and you will not be believed;
Pride yourself and you will not endure.
These behaviours are wasteful, indulgent,
And so they attract disfavour;
Harmony avoids them.

25. Tao’nun Yaratıcı Prensibi

25. Beneath Abstraction

Yaratıcı prensip birleştirir
iç ve dış dünyaları.
Zamana ya da mekâna bağlı değildir,
her zaman durağan; fakat hareket halindedir.
Bu sebeple tüm şeyleri yaratır
ve bu yüzden
“yaratıcı ve tam” olarak isimlendirilir;
hareketi ve akışı sonsuzluğa uzanır.
Tao’yu büyük olarak tanımlarız;
evreni büyük olarak tanımlarız;
doğayı da büyük olarak tanımlarız
ve insanın kendi de büyüktür.
İnsanın yasaları doğa yasalarını izlemelidir,
doğanın, Tao’yu izleyen
evrensel yasayı takip ederken
fizik yasalarını oluşturması gibi.

There is a mystery,
Beneath abstraction,
Silent, depthless,
Alone, unchanging,
Ubiquitous and liquid,
The mother of nature.
It has no name, but I call it “the Way”;
It has no limit, but I call it “limitless”.
Being limitless, it flows away forever;
Flowing away forever, it returns to my self:
The Way is limitless,
So nature is limitless,
So the world is limitless,
And so I am limitless.
For I am abstracted from the world,
The world from nature,
Nature from the Way,
And the Way from what is beneath abstraction.

26. Orta Noktada Olmak (Dengeyi Bulmak)

26. Calm

Doğal yol bilge kişinin yoludur.
İkamet ederken hizmet etmek,
kendi içinde derinlerde merkezini bulmaktır,
evde ya da seyahat halindeyken.
Uzaklara seyahat etse bile
o, ayrı değildir
kendi gerçek doğasından.
Doğal güzelliğin farkındalığını korurken
o hala kendi amacını unutmaz.
Büyük bir malikânede ikamet ediyor olsa bile,
basitlik onun rehberi olarak kalır;
tamamen farkında olduğundan, onu kaybederse
köklerinin de yok olacağından.
Bu suretle rahatsız değildir
doğal yolu kaybetmemek için.
Benzeri şekilde insanların lideri de
rolünde ciddiyetsiz ne de rahatsız değildir,
çünkü bunlar kaybına sebep olur
liderliğin köklerinin.

Gravity is the source of lightness,
Calm, the master of haste.
A lone traveller will journey all day, watching over his belongings;
Yet once safe in his bed he will lose them in sleep.
The captain of a great vessel will not act lightly or hastily.
Acting lightly, he loses sight of the world,
Acting hastily, he loses control of himself.
A captain can not treat his great ship as a small boat;
Rather than glitter like jade
He must stand like stone.

27. Tao’yu İzlemek

27. Perfection

Bilge kişi doğal yolu izler,
kendisinden gerekli olanı (bekleneni) yaparak.
Tecrübeli bir iz sürücü gibi
hiçbir iz bırakmaz.
İyi bir hatip gibi, konuşması akıcıdır;
hata yapmaz, böylece çeteleye ihtiyaç duymaz.
Kilide ihtiyaç duymayan iyi bir kapı gibi,
kendisinden gerektiğinde açıktır.
ve diğer zamanlarda kapalı;
İyi bir bağ gibi, güvenilirdir,
sınırlara ihtiyaç duymadan.
Faziletin örnekten büyüyeceğini bilerek,
(ki) bu bilge kişinin öğretim yoludur,
durup dinleyen hiç kimseyi geri çevirmez.
Böylece, bilge kişinin tecrübesinden,
herkes öğrenebilir ve yarar sağlayabilir.
Öğretmen ve öğrenci arasında karşılıklı doğal bir
saygı vardır,
zira, saygı olmadan, karışıklık olur.

The perfect traveller leaves no trail to be followed;
The perfect speaker leaves no question to be answered;
The perfect accountant leaves no working to be completed;
The perfect container leaves no lock to be closed;
The perfect knot leaves no end to be ravelled.
So the sage nurtures all men
And abandons no one.
He accepts everything
And rejects nothing.
He attends to the smallest details.
So the strong must guide the weak,
For the weak are raw material to the strong.
If the guide is not respected,
Or the material is not cared for,
Confusion will result, no matter how clever one is.
This is the secret of perfection:
When raw wood is carved, it becomes a tool;
When a man is employed, he becomes a tool;
The perfect carpenter leaves no wood to be carved.

28. Bütünlüğü Unutmamak

28. Becoming

Yaratıcılığı geliştirirken,
algılamayı da besleyin.
Bir çocuğunkine benzer zihni unutmayın,
su gibi akan.
Herhangi bir şeyi dikkate alırken,
karşıtını kaybetmeyin.
Sonluyu düşünürken,
sonsuzluğu unutmayın.
Onurlu davranın; ama alçakgönüllülüğü koruyun.
Tao’nun yoluna uygun davranarak
başkaları için bir örnek olun.
Bütünlüğünü koruyarak
iç ve dış dünyaların,
gerçek kişilik sürdürülebilir
ve iç dünya verimli hale getirilir.

Using the male, being female,
Being the entrance of the world,
You embrace harmony
And become as a newborn.
Using strength, being weak,
Being the root of the world,
You complete harmony
And become as unshaped wood.
Using the light, being dark,
Being the world,
You perfect harmony
And return to the Way.

29. Eylemsizlik

29. Ambition

Dış dünya narindir,
onun doğallığına burnunu sokan
kendine zarar vermeyi göze alır.
Onu yakalamaya çalışan
böylece yitiriverir.
Her şey değişir, doğaldır;
bazen zamanından ileri, bazen de geri olmaktan.
Zamanlar vardır nefes almanın bile
zor olabildiği.
Ne var ki doğal olan kolaydır.
Kişi kimi zaman güçlü,
kimi zaman zayıftır,
kimi zaman hasta,
kimi zaman birinci,
bazen de takipçi.
Bilge uğraşmaz
dünyayı zorbalıkla değiştirmeye,
zira bilir ki zorbalığın sonucu yine zorbalıktır.
Uçlardan ve aşırılıklardan uzak durur;
ama tuzu kuru da olmaz.

Those who wish to change the world
According with their desire
Cannot succeed.
The world is shaped by the Way;
It cannot be shaped by the self.
Trying to change it, you damage it;
Trying to possess it, you lose it.
So some will lead, while others follow.
Some will be warm, others cold
Some will be strong, others weak.
Some will get where they are going
While others fall by the side of the road.
So the sage will be neither wasteful nor violent.

30. Şiddete Karşı Bir İhtar

30. Violence

Tao’nun yolunda rehberlik ederken,
kuvvet kullanımından nefret et.
Bu, direnişe ve kuvvet kaybına yol açtığından,
Tao’nun iyi takip edilmediğini gösterir.
Sonuçlara ulaş; fakat şiddet yoluyla değil,
hem doğal yola aykırı olduğu
ve hem diğerlerine hem de kişinin benliğine zarar
verdiğinden.
Büyük bir savaşın canlanışında hasat yok edilir
ve bir ordunun uyanışında tarlalarda yabani otlar
büyür.
Bilge lider sonuçlara ulaşır;
ama onlarla şan kazanmaz;
zaferleri ile gururlanmaz
ve onlarla böbürlenmez.
Bilir ki böbürlenmek doğal yol değildir
ve bilir ki yola karşı giden kişi,
çabalarında başarısız olacaktır.

Powerful men are well advised not to use violence,
For violence has a habit of returning;
Thorns and weeds grow wherever an army goes,
And lean years follow a great war.
A general is well advised
To achieve nothing more than his orders:
Not to take advantage of his victory.
Nor to glory, boast or pride himself;
To do what is dictated by necessity,
But not by choice.
For even the strongest force will weaken with time,
And then its violence will return, and kill it.

31. Barışı Sürdürmek

31. Armies

Savaş silahları korkunun araçlarıdır
ve Tao’yu takip edenler tarafından tiksinilirler.
Doğal yolu takip eden bir lider,
onlara katlanmaz.
Savaşçı kral sağına doğru eğilir,
generallerinin nasihatlerinin geldiği yöne.
Fakat barışçı kral soluna bakar,
barış zamanı danışmanının oturduğu yere.
Ne zaman baksa sola, barış zamanıdır
ve sağa, üzüntü zamanı.
Savaş silahları korkunun araçlarıdır
ve tercih edilmezler,
onları sadece başka bir seçenek olmadığında
kullanan bilge kişiler tarafından.
Barış ve huzurun kalplerine aziz olduğu,
ve zaferin onlara sevinç getirmediği.
Zaferde sevinmek öldürmekten zevk almaktır.
Öldürmekten zevk almak öze sahip olmamaktır.
Savaşı yönetmek bir cenazeyi yönetmek gibidir.
İnsanlar öldürüldüğünde, bu bir matem zamanıdır.
İşte bu nedenden zafer kazanılan bir savaş bile
sevinç duymadan incelenmelidir.

Armies are tools of violence;
They cause men to hate and fear.
The sage will not join them.
His purpose is creation;
Their purpose is destruction.
Weapons are tools of violence,
Not of the sage;
He uses them only when there is no choice,
And then calmly, and with tact,
For he finds no beauty in them.
Whoever finds beauty in weapons
Delights in the slaughter of men;
And who delights in slaughter
Cannot content himself with peace.
So slaughters must be mourned
And conquest celebrated with a funeral.

32. Eğer Tao Gözlenebilseydi

32. Shapes

Tao sonsuzdur; ama şöhretli değildir.
İşlenmemiş bir taş gibi, kıymeti küçük görülür,
insan için değeri tüm ölçülerin ötesinde olduğu
halde.
Tanımlanabilir olsaydı, kullanılabilirdi.
Anlaşmazlıkları ve Tao’nun yolunu
öğretmek gereksinimini ortadan kaldırmak için;
tüm insanlar Tao’nun barışını kabul eder.
Tatlı çiğ dünyayı beslemek için inerdi,
Tao bölündüğünde.
O zaman ihtiyaç vardır isimlere;
çünkü oyulmuş taş gibi
parçaları artık görünür olurdu.
Zamanında durdurarak
eziyet etmeyi ve çatışmayı
didişme boşa çıkarılır ve tehlikeden kaçınılır.
İnsanlar bundan sonra Tao’nun bilgeliğini arar,
tıpkı tüm nehirlerin büyük denize dökülmesi gibi.

The Way has no true shape,
And therefore none can control it.
If a ruler could control the Way
All things would follow
In harmony with his desire,
And sweet rain would fall,
Effortlessly slaking every thirst.
The Way is shaped by use,
But then the shape is lost.
Do not hold fast to shapes
But let sensation flow into the world
As a river courses down to the sea.

33. Güç Olmadan: Yok Olmadan

33. Virtues

Bilgi genellikle
başkalarını bilmenin sonucudur;
fakat uyanmış insan,
işlenmemiş taşı görmüştür.
Diğerleri güç ile ustalaşmış olabilir;
ancak kişinin kendi benliğinde ustalaşması
Tao’yu gerektirir.
Birçok maddi şeyi olan kişi,
zengin olarak tanımlanabilir;
ama sahip olduklarının yeterli olduğunu bilen kişi
ve Tao ile birlikte olan,
maddi şeylere yeterince sahip olmuş olabilir
ve ayrıca kendi özüne de sahiptir.
İradenin gücü sebat getirebilir;
ama dayanmak için sükûnete sahip olmak
tüm günler için korunmadır.
Fikirleri dünyada kalan kişi
tüm zamanlar için mevcuttur.

Who understands the world is learned;
Who understands the self is enlightened.
Who conquers the world has strength;
Who conquers the self has harmony.
Who is determined has purpose;
Who is contented has wealth.
Who defends his home may long endure;
Who surrenders his home may long survive it.

34. Çabalamadan

34. Control

İstisnasız tüm şeyler,
doğal yola uygun davranmalıdır,
kendi amacını sessizce
ve hak iddia etmeden gerçekleyen.
Doğal düzenin bir tezahürü olmak,
herhangi bir şeyin yöneticisi olmak değildir;
fakat onlara yaşam verenin “kaynağı” kalmaktır.
Görülemez; bir amacı yoktur;
fakat tüm doğal şeyler onun varlığına güvenir.
Tüm şeyler ona döndüğünde,
o onları köleleştirmez.
Öyle görülmezdir ki büyüklüğü galip gelir.
Kendine Tao’yu model alan,
bilge olan kişi, çabalamaz;
fakat başardığı ile yetinir.

The Way flows and ebbs, creating and destroying,
Implementing all the world, attending to the tiniest details,
Claiming nothing in return.
It nurtures all things,
Though it does not control them;
It has no intention,
So it seems inconsequential.
It is the substance of all things;
Though it does not control them;
It has no exception,
So it seems all-important.
The sage would not control the world;
He is in harmony with the world.

35. İyiliksever Ev Sahibi

35. Peace

Bilge kişi Tao ile birlikte davranır,
barışın burada bulunduğunu bildiğinden.
Aranıyor olması da bu sebepledir.
Konuklar, iyiliksever ev sahibi tarafından sağlanan
iyi müzik ve yemeğin tadını çıkarırken
Tao’nun tanımı şekilsizmiş gibi görünür,
duyulamaz ve görülemez olduğundan.
Ancak ne zaman ki yemek ve müzik sona erer,
Tao’nun tadı baki kalmaya devam eder.

If you offer music and food
Strangers may stop with you;
But if you accord with the Way
All the people of the world will keep you
In safety, health, community, and peace.
The Way lacks art and flavour;
It can neither be seen nor heard,
But its benefit cannot be exhausted.

36. Üstesinden Gelmek

36. Opposition

Büyüyen şeyler aynı zamanda küçülebilir;
güçlü olan, bir gün güçsüzleşir;
yüreği kabaran, sonra kederlenir
ve her insanın vermeye olduğu kadar,
almaya da ihtiyacı vardır.
Bu, Tao’nun yöntemidir.
En büyük balık gölün dibinde yaşar
ve bir ülkenin en iyi silahları
kuytuda kilitli tutulmalıdır.
Uysal ve nazik olan,
sert ve güçlünün üstesinden gelebilir.

To reduce someone’s influence, first expand it;
To reduce someone’s force, first increase it;
To overthrow someone, first exalt them;
To take from someone, first give to them.
This is the subtlety by which the weak overcome the strong:
Fish should not leave their depths,
And swords should not leave their scabbards.

37. Liderliğin Uygulanması

37. Tranquillity

Doğanın yolu planlı değildir,
buna rağmen gereken hiçbir şey
yapılmadan bırakılmaz.
Doğayı izlemekte olan, bilge lider bunu bilir
ve arzuyu nesnellikle değiştirir.
Böylece, aksi halde harcanacak olan bu
boşa harcanmamış enerjiyi korur.
Bilge lider bilir ki
eylemleri
zorlama enerji kullanılmadan olmalıdır.
O bilir ki fazlası
hala gerekmektedir;
zira ayrıca bilir ki
bir maksada sahip olmaksızın
planlı bir amacı olmadan
hareket etmelidir.
Bir amaca yönelmeden hareket etmek,
kendini bir yöne zorlamadan hareket etmektir.
Doğanın yaptığı da
Tao’nun yolu da budur.
nb: Bu bölümün İngilizcesinde geçen contrive
kelimesini bazen plan bazen de zorlama anlamında
kullandım ve o şekilde çevirdim. Aslında “önceden
planlanarak yapılan hareketlerin sonucu” anlamına
geliyor.
Bu bölüm için ayrıca (bkz: wu wei)

The Way takes no action, but leaves nothing undone.
When you accept this
The world will flourish,
In harmony with nature.
Nature does not possess desire;
Without desire, the heart becomes quiet;
In this manner the whole world is made tranquil.

38. Ululuğa İlişkin

38. Ritual

Gerçekten iyi bir insan
yaptığı iyiliklerden bihaberdir.
Bir budalaysa, tam tersine,
sürekli iyi olmaya çabalamalıdır.
İyi bir insan az şey veya hiçbir şey
yapmıyor gibi görülür;
ama gene de hiçbir şeyi yapılmamış
bırakmaz.
Budala her zaman gayret eder,
gene de çoğu şeyi yarım bırakır.
Gerçekten bilge ve alçakgönüllü olan
yapılacak iş bırakmaz;
ancak kendi ülkesinin kanunlarına göre hareket
ederek işleri yarım bırakabilir.
Bir işi halletmek isteyen terbiyeci
kollarını sıvar ve şiddet uygular.
Bilinen yoldan sapıldığında iyilik baki kalabilir
ve iyilik unutulduğunda nezaket hala var olabilir.
Öyle olur ki insanlar birbirine nazik
davranmadığı halde adalet hala yaşar,
kaybolsa bile adetleri kalır.
Bununla birlikte, adet bir dogma olarak
yerine getirilebilir ve bir
karışıklığın, hatta bir kehanetin başlangıcı
olabilir ve
bunlar Tao’nun çiçekli tuzakları
ve büyük bir akılsızlığın başlangıcıdır.
Gerçekten ulu olan yüzeyde değil,
onun altında yatanda yaşar.
Derler ki ilgisi çiçekten çok meyveyedir.
Herkes aradığının ne olabileceğine karar
vermelidir,
yaz olgunluğuna daha önce ulaşan
çiçekli tuzak mı,
yoksa altındaki meyve mi?

Well established hierarchies are not easily uprooted;
Closely held beliefs are not easily released;
So ritual enthralls generation after generation.
Harmony does not care for harmony, and so is naturally attained;
But ritual is intent upon harmony, and so can not attain it.
Harmony neither acts nor reasons;
Love acts, but without reason;
Justice acts to serve reason;
But ritual acts to enforce reason.
When the Way is lost, there remains harmony;
When harmony is lost, there remains love;
When love is lost, there remains justice;
But when justice is lost, there remains ritual.
Ritual is the end of compassion and honesty,
The beginning of confusion;
Belief is a colourful hope or fear,
The beginning of folly.
The sage goes by harmony, not by hope;
He dwells in the fruit, not the flower;
He accepts substance, and ignores abstraction.

39. Yeterlilik ve Dinginlik

39. Support

Tao adı verilen prensipten;
gökyüzü, yeryüzü ve yaratıcılık tektir.
Gökyüzü berrak, yeryüzü sağlamdır,
ve iç(sel) dünyanın ruhu tamdır.
Toprağın hükümdarı bütün olduğunda,
ülke de güçlüdür, canlı ve iyidir
ve insanlar yeterlidir
dünyevi ihtiyaçlarını karşılamakta.
Gündüz zamanı gökyüzü karanlık olduğunda
ve gece gibi kapandığında,
ülke ve onun insanları
muhakkak ki çok acı çekeceklerdir.
Dünyayı dolduran çiğin sağlamlığı
ona onun yaşamını verir;
iç(sel) dünyanın enerjisi
onun gücünün eksilmesini engeller;
onun doluluğu kurumasını engeller.
Tüm şeylerin gelişmesi
onların ölümünü engeller.
Liderin işleri
nüfusun refahını sağlamalıdır.
Bunun için denir ki
...“Alçakgönüllülük köküdür
...büyük asaletin;
...alçak, bir temel oluşturur
...büyük için
...ve prensler kendilerinin
...değerinin az olduğunu düşünürler.”
Bundan dolayı her biri tevazuya güvenir;
çok fazla başarı sahibi olmanın bir avantajı yoktur,
yeşim çanlar gibi yüksek sesler çıkarmayın,
ne de taş ziller gibi takırdamayın.

In mythical times all things were whole:
All the sky was clear,
All the earth was stable,
All the mountains were firm,
All the riverbeds were full,
All of nature was fertile,
And all the rulers were supported.
But, losing clarity, the sky tore;
Losing stability, the earth split;
Losing strength, the mountains sank;
Losing water, the riverbeds cracked;
Losing fertility, nature disappeared;
And losing support, the rulers fell.
Rulers depend upon their subjects,
The noble depend upon the humble;
So rulers call themselves orphaned, hungry and alone,
To win the people’s support.

40. Varlık ile Yokluk

40. Motion and Use

Doğanın işleyişi
döngüseldir ve geri dönüşlüdür.
Doğanın yolu teslimiyettir;
çünkü kendini teslim etmek “olmak” demektir.
Her nesne varlıktan gelir,
varlık ise yokluktan gelir.

The motion of the Way is to return;
The use of the Way is to accept;
All things come from the Way,
And the Way comes from nothing.

41. Benzerlik ve Farklılık

41. Following

Tao’yu dinlemede,
arif olan öğrencinin işi çalışkanlıktır;
vasat öğrenci hatırına geldikçe bu çalışkanlığa
katılır;
akılsızın ki ise bunlara gülmektir.
Ama aklımızdan çıkarmayalım ki
ani kahkahalar olmazsa,
o iş doğal olmaz.
O yüzden derler ki:
“An olur aydınlık bile göze karanlık görünür;
ilerleme göze gerileme görünür;
kolaylık göze zorluk görünür
ve değer de göze boş, yetersiz, güçsüz görünür;
an olur pak olan göze kirli görünür
ve hatta gerçek göze yalan görünür
ve karenin köşeleri varmış görünür;
büyük itibar fayda etmez olur,
en tiz nota işitilemez olur;
biçimli göze biçimsiz görünür
ve doğanın yolu insanın görüş alanından
çıkmış olur”.
İşte bu anlarda dahi,
her şeyin gereğinin yapılabileceğinden,
umudunu kesmez doğa.

When the great man learns the Way, he follows it with diligence;
When the common man learns the Way, he follows it on occasion;
When the mean man learns the Way, he laughs out loud;
Those who do not laugh, do not learn at all.
Therefore it is said:
Who understands the Way seems foolish;
Who progresses on the Way seems to fail;
Who follows the Way seems to wander.
For the finest harmony appears plain;
The brightest truth appears coloured;
The richest character appears incomplete;
The bravest heart appears meek;
The simplest nature appears inconstant.
The square, perfected, has no corner;
Music, perfected, has no melody;
Love, perfected, has no climax;
Art, perfected, has no meaning.
The Way can be neither sensed nor known:
It transmits sensation and transcends knowledge.

42. Tao’nun Dönüşümleri

42. Mind

Tao, adından önce de vardı
ki adından zıtları türeyip,
üç kısma ayrıldı
ve sonra da pek çok isme.
Bunlar birbiriyle kavuşurlar,
kendi içlerinde uyuşurlar
ve böylece bir olmakla
insanın iç dünyasını oluştururlar.
Hiç kimse başkasının gözüne
değersiz görünmek istemez.
Ancak bilge önder kendini öyle tarif eder;
çünkü bilir ki kişi yenilerek yenebilir
ve yenerek yenilebilir
ve bilir ki şiddet yanlısı kişi
asla eceliyle ölmez.

The Way bears sensation,
Sensation bears memory,
Sensation and memory bear abstraction,
And abstraction bears all the world;
Each thing in the world bears feeling and doing,
And, imbued with mind, harmony with the Way.
As others have taught, so do I teach,
“Who loses harmony opposes nature”;
This is the root of my teaching.

43. Tao’yla Bir Oluş

43. Overcoming

Sertin üstesinden ancak
ona boyun eğip sulha getirerek
yumuşak, gelir
içine hiçbir nesne girmeyen
boşluğun olmadığı yerlerde bile.
İşte bunlar ile anlaşılır
doğanın yolunun değeri.
Arif olan eksiksiz anlar
sözsüz öğretinin de olabileceğini
ve eylemlerin kendini geliştirmeyi
istemeden yapılması gerektiğini.

Water overcomes the stone;
Without substance it requires no opening;
This is the benefit of taking no action.
Yet benefit without action,
And experience without abstraction,
Are practiced by very few.

44. Yeterlilik

44. Contentment

Kanaatkâr kişi bilir kendinin
şöhretten bile değerli olduğunu
ve böylelikle alçakgönüllü kalır.
Kendinden çok servetine
bağlı olan kişi ise
çok daha fazla zarar eder.
Durmasını bilen belki kaybeder;
ama selamette kalır.

Health or reputation: which is held dearer?
Health or possessions: which has more worth?
Profit or loss: which is more troublesome?
Great love incurs great expense,
And great riches incur great fear,
But contentment comes at no cost;
Who knows when to stop
Does not continue into danger,
And so may long endure.

45. Değişimler

45. Quiet

Geçmişe bakınca, kendi zamanında
kusursuz görünen başarılar
noksan ve bozuk görünebilir;
ama bu demek değildir ki o başarıların
faydası sürmedi.
Bir zaman dolu görünen
sonradan boş görünebilir
yine de henüz tükenmemiştir.
Bir defasında doğru görünen
bir dahakinde eğri görünebilir.
Zekâ, aptallık görünebilir;
güzel söz söyleyiş, patavatsızlık görünebilir.
Hareket soğuğu alt edebilir,
durağanlık da sıcağı;
ama hareketteki durağanlık
Tao’nun yoludur.

Great perfection seems incomplete,
But does not decay;
Great abundance seems empty,
But does not fail.
Great truth seems contradictory;
Great cleverness seems stupid;
Great eloquence seems awkward.
As spring overcomes the cold,
And autumn overcomes the heat,
So calm and quiet overcome the world.

46. Arzuyu ve Hırsı Yumuşatmak

46. Horses

Doğanın yoluna dikkat edildiğinde,
tüm şeyler kendi fonksiyonlarına uygun
hareket ederler;
atlar arabaları çeker ve sabanın önünden giderler.
Fakat doğanın yoluna dikkat edilmediğinde
atlar çarpışma ve savaş için yetiştirilirler.
Arzu, hoşnutsuzluğa sebep olur iken
yeterliliği bilen kişi
ihtiyacına daha kolay sahip olur.

When a nation follows the Way,
Horses bear manure through its fields;
When a nation ignores the Way,
Horses bear soldiers through its streets.
There is no greater mistake than following desire;
There is no greater disaster than forgetting contentment;
There is no greater sickness than seeking attainment;
But one who is content to satisfy his needs
Finds that contentment endures.

47. Uzakları Keşfetmek

47. Knowing

Tao seyahat etmeden de
bilinip gözlenebilir.
Göklerde olan biten de
pencereden bakmadan görülebilir.
Ne kadar uzağa gidilirse
o kadar az olur bilinen.
Ondandır bilge kişinin bakmadan her şeyi görmesi
ve kendini geliştirme kaygısı olmadan çalışarak
Tao’nun bütünlüğünü keşfetmesi.

Without taking a step outdoors
You know the whole world;
Without taking a peep out the window
You know the colour of the sky.
The more you experience,
The less you know.
The sage wanders without knowing,
Sees without looking,
Accomplishes without acting.

48. Bilgiyi Unutmak

48. Inaction

Bilgiyi izlerken
eldekilere her gün yenisi eklenir.
Ama Tao’nun yolunu izlerken,
eldekiler azalır;
daha az çabalanır,
ta ki çabalama kalmasın.
Gayret dizginlenmezse
hiçbir iş yarım kalmaz.
Doğanın yolu
değişim tasarlayarak değil
nesneleri kendi gidişine bırakarak hüküm sürer.

The follower of knowledge learns as much as he can every day;
The follower of the Way forgets as much as he can every day.
By attrition he reaches a state of inaction
Wherein he does nothing, but nothing remains undone.
To conquer the world, accomplish nothing;
If you must accomplish something,
The world remains beyond conquest.

49. Duyumsamanın Erdemi

49. People

Bilge kişi kendine önem vermez;
ama başkalarının ihtiyaçlarını duyumsar.
Erdemin büyük bağlılık gerektirdiğini
ve kendinin buna sahip olup herkese karşı
iyi olduğunu bilerek;
başkaları ne yaparsa yapsın,
bilge onların ihtiyaçlarına göre davranır.
O, alçakgönüllü ve utangaçtır.
Böylelikle diğerlerinin kafasını karıştırır.
Onlar ki onu çocukmuş gibi görürler,
bazı zaman onun sözlerine kulak verirler.

The sage does not distinguish between himself and the world;
The needs of other people are as his own.
He is good to those who are good;
He is also good to those who are not good,
Thereby he is good.
He trusts those who are trustworthy;
He also trusts those who are not trustworthy,
Thereby he is trustworthy.
The sage lives in harmony with the world,
And his mind is the world’s mind.
So he nurtures the worlds of others
As a mother does her children.

50. Hayata Biçilen Paha

50. Death

İnsanlara bakarken görebiliriz belki
doğum ve ölümün iç içe olduğunu uzamda.
Üçte biri hayati izler, üçte biri ölümü
ve öylece doğumdan ölüme naklolanlar
da gördüklerimizin üçte biri.
Tao’nun yolunu takip eden,
azgın hayvanlardan korkmadan yol alır.
Kavga gürültüden ise etkilenmez;
çünkü direniş göstermez.
Evren bu dünyanın merkezidir,
dolayısıyla Tao’nun içinde yaşayanın
iç dünyasında yoktur hiçbir yer
ölümün girebileceği.

Men flow into life, and ebb into death.
Some are filled with life;
Some are empty with death;
Some hold fast to life, and thereby perish,
For life is an abstraction.
Those who are filled with life
Need not fear tigers and rhinos in the wilds,
Nor wear armour and shields in battle;
The rhinoceros finds no place in them for its horn,
The tiger no place for its claw,
The soldier no place for a weapon,
For death finds no place in them.